27 Temmuz 2007 Cuma

CİHAN DEMİRCİ YAZDI: "ERKEN GİTTİĞİ İÇİN ERKEN UNUTTUĞUMUZ BİR MİZAH USTASI: İSMET ÇELİK"


Temmuz ayında yitirdiğimiz mizahçılarla ilgili yazılar yazdığım sırada, aklıma İsmet Çelik ustayı da yaz aylarında yitirdiğimiz düştü, sonra eski Gırgır'ların içine dalınca aslında onun da Temmuz başlarında yitip gittiğini gördüm... Ancak ne Gırgır'da, ne başka bir kaynakta Temmuz 1984 olan ölüm tarihinin günü bile belli değildi. Bu durum canımı daha da sıkmıştı. Epeyce bir araştırdıktan sonra onu yitirdiğimiz tarihin 5 Temmuz 1984 olduğunu gördüm. Bu da bizim mizah dünyasının utancıdır aslında. Gerçek emekçilerini hep görmezden gelen, onlar hakkında en ufak bir bilgisi bile olmayan mizah, kültür, sanat dünyamız. Kültür ve sanat dergilerimiz mizahı ve mizahçıyı zaten pek önemsemez, adam yerine koymaz, peki bizim mizah dünyası farklı mıdır, şüphesiz hayır!.. 


İsmet Çelik'in ölüm haberini veren 8 Temmuz 1984 tarihli Gırgır dergisi...


Temmuz'un bitmek bilmez mizah hüznü içersinde, Temmuz ayında yitirdiğimiz mizah ustalarını bir bir anarken bir ustanın daha krambole gittiğini üzülerek gördüm... Eski GIRGIR'ları karıştırırken, adı çok erken unutulmuş, ölüm tarihi bile bilinmeyen, bu anlamda hiç anılmayan bir ismin daha Temmuz'un ilk günlerinde yitip gittiği ortaya çıktı: İSMET ÇELİK'ti bu bu usta... Mizahhaber'i kurup, yayına sokma nedenlerimin başında bu ülkede hep sahipsiz kalmış, mizah emekçilerine, karikatür emekçilerine sahip çıkma isteği gelmişti. Gırgır'ın yetiştirdiği ilk büyük mizah yazarı olan İsmet Çelik, 1984'te ölmüştü... Yazın öldüğü aklımdaydı. Ama 8 Temmuz 1984 tarihli (Sayı: 618) Gırgır'ın 2. sayfasında "İSMET ÇELİK'İ YİTİRDİK" sayfasını yıllar sonra bir kez daha okuyunca, onu yitirdiğimiz günü bile yazmadığını gördüm. Üstelik bu anlamda "erken gitme" rekoru kıran 1941 doğumlu, Balkan göçmeni İsmet Çelik henüz 43 yaşındayken, mesleğinin en güzel çağlarına girdiği bir sırada ayrılmıştı bu dünyadan... İsmet ağabeyin 5 Temmuz 1984 tarihinde dünyaya veda ettiği bilgisine ise ancak yıllar sonra ulaşabildim. 


Yaşanan onca gürültü, onca toz duman, onca berbat şeyin arasında hangi değerlerimizi unutmadık ki?.. Bugün ölüm tarihi bile tam bilinemeyen İsmet Çelik, benim de ustam kabul ettiğim Suavi Süalp'e öykünerek, eczacı kalfasıyken, mizah yazarı olmuş bir Oğuz Aral keşfiydi aslında... Oğuz Aral ustanın nice güzel keşfinden biriydi... 

11 Kasım 1941'de Bulgaristan'a doğan İsmet Çelik, 1952 yılında yani henüz 11 yaşındayken ailesiyle birlikte Balkan göçmeni olarak Türkiye'ye göçmüş. Kısa süreli öğrencilik yaşamının ardından, bir eczanede eczacı kalfası olarak çalışmaya başlamış. Eczacı kalfalığı yaparken amatör olarak başladığı mizah yazarlığı, 1974 yılında, henüz 2 yıllık bir dergi olan Gırgır'a girmesiyle birlikte hız kazanmış ve bir mesleğe dönüşmüş. Gırgır ve Fırt dergilerinde tam 10 yıl boyunca mizah yazarlığı yapan İsmet Çelik, Gırgır'da kaleme aldığı "Yerli Film" yazılarıyla, Gırgır okurunda bir tiryakilik yaratmıştı. İsmet Çelik, öldüğü ana kadar bu iki dergide yöneticilik de yaptı ve mizah yazarı yetişmesine katkı sağladı. Bu dönemde; özellikle Atilla Atalay, Murtaza Gürkan, Gani Müjde, Şükrü Yavuz, Can Barslan gibi isimlerin mizah yazarı olarak yetişmesine katkı sağladı, hem de bunu aslında karikatür ağırlıklı olan, yazının ikinci planda kaldığı iki dergide yaptı!.. 

Suavi Süalp'in başlattığı bir mizah anlayışı içinde, temelini onun attığı "Seçme Saçma Sözler"i Gırgır'da sürdürdü ama yukarda da belirttiğim gibi en çok da o dönemin tek kanallı TRT televizyonunda oynayan "Türk Filmlerini" tiye aldığı mizah yazılarıyla sevildi. Ölümünden 10 yıl kadar sonra 90'lı yıllarda, o dönemin mizah dergilerinden HBR Maymun Yayınları bir vefa örneği göstererek (Sevgili Atilla'nın da çabalarıyla) onun mizah yazılarından oluşan tek kitabı "Size Amca Diyebilir miyim Baba?"yı Ekim 1998'de yayınladı. 

1978'de ilk kez Gırgır kapısını çalmış bir mizah yazarı ve karikatürcü olarak sevgili İsmet Çelik'le benim de ilk tanışmam 1978'de Fırt dergisine karikatür götürdüğüm dönemde olmuştu. İsmet ağabey, aynı zamanda Fırt'ın "Hariçten Gazel Okuyanlar" adlı amatör sayfasıyla da ilgilenen insandı. Basında ilk karikatürlerimin yayınlanması Fırt'ta onun sayesinde oldu ve ardından Gırgır geldi. Eğer ustam saydığım Suavi Süalp'in 1981'deki erken ölümü sonrasında Ses-Atmaca ekinde onun bıraktığı masada  profesyonelliğe ilk adımlarımı atmasaydım, bunun ardından, mizah yazarlığının çok büyük ustalarının yer aldığı Güldürü Üretim Merkezi kurulmasa ve ben oraya girmeseydim, büyük olasılıkla ben de İsmet Çelik'in yanında karikatürcülükle başlayıp mizah yazarlığında karar kılacak bir isim olacaktım. İsmet ağabey 1984 Temmuz'un öldüğünde ben, Güldürü Üretim merkezinde çalışıyordum. 1986 yılında katıldığım Fırt ve Gırgır'da 1986-1987-1988 yıllarında çalıştığımda ne yazık ki o artık aramızda yoktu!.. 
  
Sevgili İsmet ağabeyi, yani erken gittiği için erkenden unutulmuş bu emekçi mizah ustasını gecikmeli de olsa, Oğuz ustamızın ardından sevgiyle ANIYORUM... 

Cihan Demirci - MİZAHHABER (27 Temmuz 2007)