26 Eylül 2007 Çarşamba

AKDAĞ SAYDUT, HAKAN ALPİN'İN YAZISINA İLİŞKİN MİZAHHABER'E BİR AÇIKLAMA YOLLADI... İŞTE O AÇIKLAMA...


AÇIKLAMA:

Sevgili Hakan Alpin, “Bu arada sayın Saydut'un mizah dergilerini halka sevdiren ve okutan kişi olan Oğuz Aral'ın başarılı yayıncılığını anlatırken, günümüzün başarılı mizah ve benzeri dergileri çıkartan ardılların başarısının üzerini örtme çabası da beni rahatsız etti. Zira her dönemin kendi iç dinamikleri vardır ve bunlar birbirleriyle kıyaslanınca bazen elmalarla armutların aritmetik hesabına dönüşebilir. bu yaklaşımda da bana göre yıllar öncesinden beri göregeldiğim, mizah dergisi çizerleri ile buralara çiz(e)meyen ve ulusal veya uluslararası yarışmalarda boy gösterenlerin arasındaki hasmane tutumun bir uzantısı var” diyor. Haklı. Ancak, haklılığın sebebi benim aceleciliğimin yol açtığı bir ifade eksikliği. Bu fırsat elime geçmişken derdimi anlatayım.

Kimsenin başarısını örtme çabam yok. Piyasada çıkan mizah dergilerinde çizgilerini, esprilerini severek izlediğim bir çok çizer var. Başarıyı da sadece tirajla ölçmek gibi tek yanlı ölçü kullanmıyorum.

Aksine bir mizah dergisini çıkartmanın ve niteliğini bozmadan sürdürmenin ne denli zor olduğunun (otuz yıllık işletme deneyimim nedeniyle) farkındayım.

Sevgili Hakan Alpin’in rahatsızlığına yol açan bölüm şöyleydi : Oğuz Aral’ın ardılları ise hayattalar. Dergileri niçin tiraj yapamıyor, niçin birbirinin aynısı çizgi ve espriler var, niçin piyasadaki mizah dergileri sanki birbirinin kopyası anlayışla çıkıyor? Bu dergilerin hepsi bir GIRGIR eder mi? Niye daha iyi bir mizah dergisi yok? Niye GIRGIR’ın mizah anlayışına karşı olanlar daha nitelikli bir mizah dergisi çıkartmıyorlar?

Burada vurgu yapmaya çalıştığım iki konu vardı: Birincisi mizah dergilerinin satışında istenen düzeyde bir tiraj yakalanamıyor. Bunun bir çok nedeni olabilir. Piyasa koşulları da bir sebep olabilir, mizah anlayışları olabilir, çizgi anlayışları olabilir. İkincisi şu: Bu dergileri yayınlar arkadaşlarımız elini taşın altına koyup bir piyasa koşulları ile ortaya çıkıyorlar. Onları eleştirenler ise aynı girişimci davranışı göstermiyor. Türk karikatürü geriledi, gelişemedi türünden eleştirileri yapanlar ile dergicilik yolunda çalışanları aslında kendilerini de sorgulamalarını bir özeleştiri yapmalarını önermeye yönelikti. Yarışmalara katılmadığım ve karikatürle profesyonel olarak uğraşmadığım için kimse ile hasım olmam, rekabet etmem söz konusu değil. Karikatürcülerin, sanatçıların başarısından zevk ve sevinç duyuyorum, başarısızlık ise üzücü. Sonuçta, bir okur olarak daha iyi mizah dergisi istemek, sokakta, iş yerinde evde kendi aramızda yaptığımız şakalaşmaları aşan bir mizah vizyonu ile kotarılmış işler, yayınlar beklemek de hakkımız olsa gerek.
Unutmadan Muhammet Şengöz’e geçmiş olsun diyorum. Düşüncelerin karamadığı ve karartılamadığı bir demokrasi hepimiz için gerekli.

Saygı ve sevgiler,

Akdağ Saydut, 26.09.2007
-----------------------------------------------------


MAGANDA KURŞUNUNA KARŞI
UMUT VAKFINA DESTEK OLALIM!

Umut Vakfı Dünya
Silahsızlanma Günü
nedeniyle 28 Eylül
Cuma günü Taksim'e çağırıyor!


Bireysel Silahsızlanma Günü olarak kutlanacak 28 Eylül Cuma gününün programı şöyle:

Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü
Yer : Taksim Meydanı Saat : 12:00
ENBE Orkestrası müzik dinletisi eşliğinde “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü”

13. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül Töreni “Bireysel Silahsızlanma Yaşama Hak Tanıyın” konulu Karikatür Yarışması
Yer : Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Haliç Salonu Saat : 14:00