31 Aralık 2007 Pazartesi

MİZAHHABER DİYOR Kİ;
2008 YILI NASREDDİN HOCA YILI OLMASI NEDENİYLE MİZAHIN YILI OLACAK...BU YÜZDEN 2008'DE TÜM MİZAHÇILARIN BUGÜNKÜNDEN DAHA FAZLA MİZAH ÜRETMESİNİ DİLİYOR, NASREDDİN HOCA HOŞGÖRÜSÜNDE BİR YIL UMUYORUZ...
HEPİNİZE MİZAH DOLU
BİR YIL DİLİYORUZ...
(Çizgi: OĞUZ GÜREL)


MİZAHHABER 2007 YILLIĞI

2007 yılında mizah ve karikatür
dünyasında neler oldu?

* MİZAHHABER adlı mizah dünyasından anında haberler veren bu özgür ve bağımsız blog 1 Temmuz 2007 günü yayına geçti ve 31 Aralık 2007’de dopdolu, dinamik ve heyecanlı bir 6 ayı geride bıraktı. Bu yıl içinde haberler bölümüyle daha aktif hale gelen Karikatürcüler derneği sitesi, Erdoğan Karayel’in uluslararası bir çizgiye oturttuğu Don Quichotte sitesi, Akdağ Saydut’un Mizah ve Çizgi’si, İsmail Kar'ın Karcomic'i, Sevdakar Çelik’in Mizah ve Şiir’i, Raşit Yakalı’nın Karikatür Okulu blogu, Karikatürevi ve Karikanet ve daha adını sayamadığımız mizah dünyasından haberler veren pek çok blog ve siteyle yahoo’da yer alan Karikatürcüler grubu kişisel olmaktan çıktıkları ölçüde mizahımıza önemli iletişim katkıları sağladılar.

* 2007 yılı ülkemiz medyasında karikatür ve mizah açısından parlak bir yıl olmadı. 2000’li yılların başından beri karikatürü her geçen yıl biraz daha dışlayan günlük gazeteler bu yıl içersinde karikatüre ve karikatürcüye ayırdıkları yeri biraz daha azalttılar. Doğan grubunun gazetelerinden Posta tek çizeri olan Erdal Alay’ı, Radikal’de siyasi anlamdaki bantlarıyla tek muhalif çizeri diyebileceğimiz Emre Ulaş’ı 2007 yılı içersinde işten çıkarttılar. Mizahhaber’in 1 Temmuz 2007’de yayına geçtiği döneme denk gelen bu işten çıkarmalar ilk kez MİZAHHABER tarafından medyaya ve mizah dünyasına duyuruldu. Vatan Gazetesi de 2007’de birinci sayfa çizeri Birol Bayram’la yollarını ayırdı. Birol Bayram Akşam’da çizmeye başladı.

* 2007 yılı karikatürümüz açısından başka talihsizliği daha yaşadı. Sabah gazetesinde uzunca bir süredir AKP iktidarını öven karikatürler çizerek karikatürün “muhalif” doğasına aykırı işler yapan Salih Memecan’ın eşi Temmuz ayında yapılan seçimlerde AKP İstanbul milletvekili oldu. Eşinin AKP milletvekili olmasından sonra AKP’ye olan övgülerini, muhalefete olan sövgülerini daha da artıran Salih Memecan, elindeki büyük olanaklarla karikatür sanatı adına “kötü örnek” oluşturmayı sürdürüyor…İktidar gücünün nimetlerinden faydalanmak sadece Salih Memecan’la sınırlı kalmadı tabii ki… Bu yıl içinde kendilerini “İslamcı Mizah Dergisi” olarak tanımlayan aylık mizah dergisi Cafcaf’ta karikatürevi adlı sitede haberleriyle yer aldı ancak bu tanımlama mizah dünyasında yankı bulmadı. Dinle mizahın bir arada gitmeyeceğini uzun uzun anlatmanın gereksiz olduğunu düşünüyoruz, biliyoruz ki mizah dediğimiz güzellik her türlü bağnazlığa ve tutuculuğa karşı bir harekettir.

* Daha önce Leman’dan ayrılanların kurduğu Penguen dergisinin içinden ayrılan bir grup çizer, 5 Eylül 2007’de “Uykusuz” adlı mizah dergisini çıkarmaya başladı. Üzülerek söylemek gerekirse Uykusuz adlı bu derginin de epeydir kendini tekrar eden mizah dergiciliğine herhangi bir yenilik getirdiğini göremedik. Ancak bu tür ayrılmalarla dergi çıkaran arkadaşların zaten böyle bir dertleri olmadığını da biliyoruz. Bu densizliğimiz için kusurumuza bakmasınlar. Mizah dergileri epeyce bir süredir, tirajlarının Yaysat’tan bildirilmesine izin vermiyorlar. Bunun nedeni tirajların giderek düşmesi olsa gerek. Bir zamanlar Gırgır’ın ne kadar sattığını gururla kapağın altında yazdığı o yılları düşünecek olursak, şimdilerde gelinen tirajı saklama durumu mizahseverlere hiçte hoş gelmiyor…

* Başbakan Tayyip Erdoğan bugüne dek karikatürcülere karşı açtığı Musa Kart, Sefer Selvi, Penguen ve Leman davalarını kaybetmiş olsa da, yargıda başlayan büyük değişim ve tasfiye süreciyle, giderek tarafsızlığını yitirmeye başlayan yargının, yakın bir gelecekteki davalarda nasıl objektif davranacağı 2007 yılında ciddi bir soru işareti haline geldi. 2007 yılı içinde karikatür dünyasında iki dava daha dikkat çekti. İlki Kocaeli’nden geldi. “Özgür Kocaeli” adlı yerel gazetede çizdiği bir karikatür nedeniyle çizer Muhammet Şengöz hakkında AKP’li belediye başkanının açtığı davaydı bu. Diğer dava ise, ilk kez çizerlerin birbirlerine açtığı dava olarak “Karikatürcü karikatürcüyü mahkum ettirdi” başlığıyla haber oldu gazetelere. Trabzonlu çizer Adnan Taç’ın, bir başka Trabzonlu çizer Nizamettin Mollasalihoğlu hakkında açtığı davaydı bu. 2007 yılında yerel mizah yapmak AKP iktidarının yarattığı baskılar nedeniyle biraz daha zorlaştı. Elazığ’da yayınlanan “Dındik” isimli yerel mizah dergisinin başına gelenler ve validen gördüğü baskı Mizahhaber’de haber olarak yer aldı.

* Evvelki yıl Danimarkalı çizerlerin bilinçli olarak yarattıkları karikatür krizi bu yıl Norveçli bir çizerin gene planlı bir şekilde kavga çıkarmak için çizdikleriyle devam etse de, neyse ki daha önce ki kadar yaygın bir krize dönüşmedi.

* Tüyap Kitap Fuarı, Nisan ayında İzmir’de 2007 yılında 12. kez düzenlediği Tüyap Kitap Fuarının ilk iki gününü “Mizahçılar Buluşması” adıyla çeşitli söyleşi ve etkinliklere ayırıp, pek çok mizahçıyı bir araya getirerek mizaha verdiği değeri bir kez daha göstermiş oldu.

* 2007 yılında 27. Uluslararası Nasreddin Hoca karikatür yarışmasını Rusya’dan İgor Nikitin kazandı. 12. Nehar Tüblek karikatür Yarışmasının birincisi ise Muammer Olcay oldu. Karikatür yarışmalarında bazı benzer karikatürlerin ödül alması ve şartname kurallarına uyulmaması, karikatür yarışmalarına daha fazla çeki düzen verilmesi gerektiğini bu yıl bir kez daha gösterdi. Başta Don Quichotte ve Mizah Haber olmak üzere bu konular çizerler tarafından internet ortamında uzun süre tartışıldı.

* Mizah Üretenler Derneği, Bakırköy Belediyesi ve BASAD işbirliğiyle ilk kez geçen yıl verilen “MİZAH ÖDÜLLERİ”nin ikincisinde bu yıl karikatür dalında Mehmet Aslan, mizah yazarı dalında da Atilla Atalay ödül aldılar…

* 2007 yılında yitirdiğimiz karikatürcüler; 15 Temmuz’da Orhan Alev, 1 Kasım’da Metin Demirhan, 10 Kasım’da Ziya Ramoğlu ve son olarak da 20 Aralık’ta Savaş Dinçel oldu…Yitirdiğimiz bütün çizerleri mizahımıza, karikatürümüze kattıkları renk nedeniyle sevgiyle anıyoruz…

* Şubat ayı 29 çeken, 366 günlük 2008 yılının mizah açısından özel bir önemi olacak…2008 yılı mizahımızın piri Nasreddin Hoca’mızın 800. yaşına bastığı bir “Nasreddin Hoca” yılı olacak. Umarız 2008 Nasreddin Hoca yılı, bir mizah piri olan Nasreddin Hoca’mızın da mizah hocalığından alınıp camii hocalığına terfi ettirildiği bir yıl olmaz. Çünkü bu yolda emareler de alıyoruz epeydir. MİZAHHABER olarak 2007’ye dair sözlerimizi noktalarken NASREDDİN HOCA’NIN MİZAHÇI HOŞGÖRÜSÜYLE, 2008 YILININ MİZAH DÜNYASINA ÇOK DAHA ÖZEL GÜNLER GETİRMESİNİ DİLİYORUZ…

LÜTFÜ ÇAKIN'DAN
KUTLU YILLAR!BU YILIN NOEL BABASI 800. YAŞINA GİREN NASREDDİN HOCA!

30 Aralık 2007 Pazar

BAŞBAKANI DÜŞÜREN AT
CİHAN'I SEVGİYLE ANIYORUZ!
30 Temmuz 2003 tarihinde başbakan Tayyip Erdoğan'ı sırtından atan at Cihan, geçtiğimiz hafta içinde dünyaya veda etti. Ülkedeki halkın, muhalefet partilerinin hatta mizahçıların yapamadığı birşeyi başaran "CİHAN" adlı bu asil atı
sevgiyle anıyoruz...

Başbakanı düşüren "Cihan" adlı at için, bir başka Cihan'ın, Damdaki Muhalif Mizahçı Cihan Demirci'nin kaleme aldığı "AT CİHAN KADAR OLAMADIN BE TÜRKİYE!.." başlıklı yazıyı http://damdakimizahci.blogspot.com adresinde okuyabilirsiniz...

DON QUİCHOTTE'DA
"BENAZİR BUTTO"
KARİKATÜRLERİ...

Erdoğan Karayel'in yönetimindeki Don Quichotte internet sitesi, geçtiğimiz günlerde karanlık bir terör saldırısı sonucu öldürülen Pakistan eski başbakanı Benazir Butto ile ilgili dünya karikatürcülerinin karikatürlerine yer veriyor... Benazir, eşsiz-benzersiz demekmiş... Benazir Butto da, müslüman ülkelerin tarihinde benzersiz bir kadın lider olarak damgasını vurarak gitti bu dünyadan. Babası asılmış, erkek kardeşleri öldürülmüş bir liderdi o... Dinci bir terörün hedefi olduğu çok açık olan Butto, eş durumundan biraz Tansu Çiller'e benzese de, eşinin yaptıkları bile, onun tutucu İslam dünyasına kadın başbakanı olarak damgasını vurmasına engel olamadı. Bizim kadın başbakandan çok daha yürekli ve cesur olduğu da acı bir gerçek olarak düştü dünyanın karanlık siyaset tarihine...Kadını ikinci sınıf bir varlık olarak gören İslam dünyasının bu yürekli kadınını, bizde MİZAHHABER olarak anıyor ve karanlığın gücü olan her türlü TERÖRÜ LANETLİYORUZ!..Don Quichotte sitesindeki Butto karikatürleri için adres: http://www.donquichotte.at/

TURGAY KARADAĞ "ÇİZİNTİ"
KARİKATÜR SERGİSİ
Turgay Karadağ, 3-21 Ocak 2008 tarihleri arasında sürecek sergisiyle ilgili olarak karikatürcü basın bülteninde şunları söylüyor: " Zaman zaman evimizde canımız sıkıldığında ya da bir kent'e yeni geldiğimizde, gezmek, dolaşmak kısacası "Gezinti" yapmak ihtiyacı duyarız. İşte bu sergi'ye "ÇİZİNTİ" adını vermemin temel nedeni!. Kısacası kalemimle kağıt üzerinde yaptığım gezintilere "Çizinti" demeyi uygun buldum. Karikatürlerimin yanında hiçbir kısıt ve zorunluluk altında olmadan çıkılan kağıt-kalem yolculuğunun, bu nedenle büyük mesajları, çözmeye çabaladığı önemli sorunları yok. İzleyicisini de daha derinlerde hangi anlamlar gizli acaba? Çabasından da uzak tutmaya gayret göstermek istiyor, başarabildiği kadar. Kendi iç enerjilerimin yükseklik ve düzlüklerinde gezerken samimiyetimin izleyicide uyandıracağı hafif tebessüm yeterli ödülümü oluşturuyor.Üstelik ukalalığa bile tevessül ederek izleyicim(her kimse) den isteğim de var!, bir sıkıntılı görüşme, alacak-verecek hesabı yaparken, bir panel, konferans, telefon görüşmesi esnasında ve ya birisi car car kafanızı ütülerken.. elinizin altında kağıt kalem varsa çiziktirdiğinize inandığım kağıtlarınız mutlaka vardır. Lütfen "KARALAMA KAĞITLARI"nızı ATMAYIN!

Turgay Karadağ

Yer: Schneidertempel Sanat Merkezi - Bankalar Cd. Felek Sk. No.1 Karaköy-İst
Açılış- Kokteyl: 3 Ocak 2008 saat: 18.00 – 20.00
Sergi ziyaret; hafta içi her gün 10.30 – 17.00 Cumartesi kapalı, Pazar 12.00-16.00


MUSA KART ÇİZİYOR
Asgari ücrette günlük artış 50 kuruş oldu.

Musa Kart'ın 30 Aralık 2007 tarihinde Cumhuriyet'te çizdiği karikatür...

29 Aralık 2007 Cumartesi

OĞUZ GÜREL ÇİZİYOR

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR



Ercan Akyol'un 29 Aralık 2007 Cumartesi günü Milliyet'te yayınlanan karikatürü...

28 Aralık 2007 Cuma

2007'nin
en abuk
ve 'matrak'
olayları

Yangınlar, seller, maden kazaları, kanlı şiddet olayları, savaşlar, uçak kazalarıyla geçen 2007’de dünyada insanları güldüren kimi abuk olaylar da meydana geldi.
2007’nin en abuk ve matrak olaylarından bazıları şunlar:

-Peru’da sarhoş yayaların, sarhoş sürücülerden iki kat daha fazla ölümlü kazaya yol açtığı ortaya çıktı. Yapılan araştırmada ayrıca, başkent Lima’daki taksi şoförlerinin çoğunun ehliyetinin sahte olduğu saptandı.

-Suudi Arabistan’da bir adam, bir erkek tarafından sunulan televizyon programını yalnız başına seyrettiği gerekçesiyle karısını boşadı. Sebep, program sunucusunun erkek olmasının yanı sıra aileden olmamasıydı.

-Çin’de karısı ve annesine tahammül edemeyen adam, karakola sığınmak istedi, talebi reddedilince de hapse girmek için bisiklet çaldı.

-İngiltere’nin başkenti Londra’nın merkezindeki bir lokantada yemek yiyenler, pantolonunu indiren adam yüzünden şaşkına döndü. Mutfaktan bir bıçak kapan adam, herkesin ortasında cinsel organını kesti.

-Mısır’da bir kadın, sudan sabundan hoşlanmayan kocasının pis kokmasını gerekçe göstererek boşanan ilk kadın oldu. Mahkeme, karısının ısrarına rağmen yıkanmayan adamı haksız buldu ve boşanmaya onay verdi.

-İngiltere’nin başkenti Londra’daki bir Tayland lokantasından sokaklara duman yayılmasını kimyasal terör saldırısı sanan polis sokağı ablukaya aldı, mağazalar kapatıldı, evler boşaltıldı. Sonradan, dumanın mutfaktaki acılı yemeklerden geldiği anlaşıldı.

-İtalya’nın Palermo kentinde belediye başkanının 110 ehliyetsiz otobüs şoförüne iş verdiği ortaya çıktı. Belediye başkanı, ehliyetsiz sürücülere karşı şimdilik bir şey yapılamayacağını söyledi.


ERAY ÖZBEK ÇİZİYOR

Sevgili Karikatür Dostları, hepinize, Mutlu ve umutlu bir yeni yıl dilerim.

Eray Özbek


SEFER SELVİ ÇİZİYOR
Asgari ücret zammı uçurdu!

Sefer Selvi'nin 28 Aralık 2007 Cuma günü Evrensel'de çizdiği karikatür...

LATİF DEMİRCİ ÇİZİYOR

Latif Demirci'nin 28 Aralık 2007 Cuma günü Hürriyet'te çizdiği karikatür...

27 Aralık 2007 Perşembe

VAHİT AKÇA'DAN
2 AYRI YENİ YIL KARTI...


Yeni yıl dileğim tüm insanlık içindir... Güzelliklerin, giden yıllarda ve sadece anılarda kalmaması umuduyla..!

Vahit Akça

LATİF DEMİRCİ ÇİZİYOR

Latif Demirci'nin 27 Aralık 2007 Çarşamba günü Hürriyet'te yayınlanan karikatürü...

MUSTAFA BİLGİN ÇİZİYORMustafa Bilgin'in 27 Aralık 2007'de Cumhuriyet'te çizdiği bant karikatürü...

26 Aralık 2007 Çarşamba

Atila Özer'den yeni yıl kutlaması...

SEMİH POROY ÇİZİYORSemih Poroy'un 26 Aralık 2007'de Cumhuriyet'te yayınlanan, belediyenin sanatçıya yaptığı son saygısızlıkla ilgili karikatürü...(Sanatçısı için en düşük fiyattan ihale çıkaranların sanatın zateniçine tükürenler olduğunu UNUTMAYINIZ!..)

MUSA KART ÇİZİYOR

İstanbul Şehir Tiyatroları'nın
sanatçı almak için ihale açması
şaşkınlık yarattı.

Musa Kart'ın 26 Aralık 2007 Çarşamba günü Cumhuriyet'te yayınlanan karikatürü...


MİZAHHABER
FACEBOOK'TA

Sevgili MİZAHHABER takipçileri, Mizahhaber adına Facebook'ta da bir grup oluşturduk. Bu grup sayesinde Mizahhaber'den henüz habersiz olan mizahseverler de Mizahhaber'i fark edecek. Bu gruba üye olunuz. Grup üyelerine zaman zaman sürprizlerimiz olacak... Bizi takip etmeyi UNUTMAYINIZ!...

25 Aralık 2007 Salı

MİZAHÇI, KARİKATÜRCÜ
DOSTLAR;
2008 NASREDDİN
HOCA YILI, UNUTMAYIN!

Hikmet Cerrah'tan bir yeni yıl kartı...

Karikatürist Hikmet Cerrah'ın Noel Baba ile Nasreddin Hoca'yı biraraya getirdiği güzel yılbaşı kartının da anımsattığı gibi, 2008 yılı doğumu 1208 kabul edilen, mizahımızın piri Nasreddin Hoca'nın 800. yaşına girdiği yıl olacak. Bu nedenle "NASREDDİN HOCA YILI" ilan edilen 2008 yılında karikatürcülere, mizah yazarlarına daha fazla üretme ve mizahın epeydir aşağılara inmiş bayrağını daha yükseklere çıkartma görevi düşüyor...

MİZAHHABER olarak diyoruz ki; 2008 yılı, Nasreddin Hoca'nın 800. yaşının verdiği bilgelikle, mizahın silkinip, canlandığı, yeniden muhalif kimliğine kavuştuğu ve gücünü iktidarlara gösterdiği bir yıl olsun!..

24 Aralık 2007 Pazartesi

MİZAHI DA DIŞLAMAYAN
BİR EDEBİYAT DERGİSİ:
"FORUM EDEBİYAT"

www.forumedebiyat.com adlı siteyle başlayan bir macera Ocak ayıyla dergiye dönüşmüş oluyor. Aziz Yavuzdoğan tarafından 3 ayda bir yayınlanacak olan "FORUM EDEBİYAT" adlı edebiyat-sanat ve hayat dergisinin ilk sayısında; Ali Erdoğan, Cezmi Ersöz, Cemal Şener, Kemal Bilbaşar, Atila Özer, Eflatun Nuri, Bülent Karaköse, Ahmet Taşçıoğlu, Cihan Demirci, Erhan Tığlı gibi imzaların yanı sıra genç-amatör kalemlerden şiir, anı, deneme, öykü ve makaleler de yer alıyor. MİZAHHABER olarak Mizaha da edebiyat tadında yer veren Forum Edebiyat'a upuzun ömürler diliyoruz...

23 Aralık 2007 Pazar

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
MİZAHÇI CİHAN DEĞER!

Heeey gidi günleeeer heeey!.. 1982 yılı yaz aylarında kurulan Güldürü Üretim Merkezi ekibi, 1982 Haziran ayında başlamıştı gazetelere günlük mizah sayfası hazırlamaya... 1.5 yıl kadar Güneş gazetesine çalıştıktan sonra GÜM ekibi epeyce tantanalı bir şekilde Hürriyet'e transfer olmuştu. Hürriyet'e geçişimiz gerek o zamanların tek televizyon kanalı TRT ekranlarında reklamlarla, gerek gazete ilanlarıyla duyurulmuştu... Hürriyet'e hem "GÜMBÜR GÜMBÜR" adlı bir günlük mizah sayfası, hem de "DALGA" adıyla haftalık televizyon mizah eki hazırlamıştık GÜM ekibi olarak... İşte size yukarda Hürriyet gazetesinin 17 ARALIK 1983 Cumartesi tarihli KELEBEK eki... Gazete başlığının üstünde televizyon reklamındaki duruşumuzu aynen çizen sevgili Sunder Erdoğan GÜM ekibini sıralamış. En solda, en uçtaki balonda "BEN SAVAŞ DİNÇEL" diyor... Sevgili Savaş Dinçel ağabey de, Hürriyet'e geçişimizle birlikte karikatürcü olarak ekibimize katılmıştı. Bu karikatürlü duyuru şimdi ondan da kalan bir anı oldu... Birlikte hem GÜM'de, hem MSM'de çalıştığım, can ağabeyim, sevgili dostum SAVAŞ DİNÇEL'i, geçmiş zaman olur, mizahçı Cihan değer, diyerek bir kez daha sevgiyle anıyorum...Bana bıraktığın anılar, anekdotlar ve yaşam zenginliği için çok teşekkürler sevgili Savaş ağabey...

CİHAN DEMİRCİ

21 Aralık 2007 Cuma

SAVAŞ DİNÇEL'İ YİTİRDİK
Usta bir oyuncuyu, müthiş bir sanatçıyı, bir büyük değeri, iyi bir karikatürcüyü, bir "Baba" öğretmeni, "dost" bir insanı daha yitirdik...
SAVAŞ DİNÇEL (1942-2007)
Gene çok erken bir kayıp... Gene çok değerli bir sanatçının insanın içini yakan gidiş anı...Bir kaç ay önce ciddi bir rahatsızlık geçirip hastaneye kaldırılmış ama daha sonra taburcu olup "Sessiz Gemiler" adlı dizideki "baba" rolüne "sessiz-sedasız" devam etmişti büyük usta...Ama bu devam ne yazık ki uzun sürmedi... Sinema ve tiyatro oyuncusu, yönetmen, karikatürcü Savaş Dinçel , önceki gece 02.00'de, evinde aniden rahatsızlanmasının ardından ambulansla kaldırıldığı Memorial Hastanesi'nde 65 yaşında yaşama veda etti. Savaş Dinçel için 21 Aralık Cuma günü, saat 10.00'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde bir tören yapılacak. Dinçel, Teşvikiye Camisi'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlanacak.

Memorial Hastanesi Kalp Cerrahisi Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez , Dinçel'in gece saat 23.00 sıralarında enfarktüs şüphesiyle hastaneye getirildiğini belirtti ve "Tetkikler sonucu Dinçel'in rahatsızlığının enfarktüs ile alakalı olmadığı ve bir iç kanama geçirdiği ortaya çıktı. Dinçel müdahalelere yanıt vermedi ve saat 02.00 sıralarında hayatını kaybetti'' dedi.


SAVAŞ DİNÇEL KİMDİR?

Oyuncu, yönetmen, yazar, karikatürcü Savaş Dinçel, 1942'de İstanbul'da doğdu. Tiyatro eğitimine İstanbul Belediyesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde başladı. İlk kez İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneye çıktı. Şehir Tiyatrosu'nda çalışırken 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'yla tiyatroya ara verip GÜM'de (Güldürü Üretim Merkezi) profesyonel karikatür çizeri olarak çalışmaya başladı. Tekrar tiyatroya dönünce karikatür ve afiş çalışmalarına tiyatroyla birlikte devam etti. Üç yıl Günaydın gazetesinde 'TONTON' adlı bant karikatürü çizdi. Bu arada Şan Müzikholü'nde ve Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda çalıştıktan sonra, önce konuk olarak sonra da Danıştay kararıyla Şehir Tiyatroları'na geri döndü. İki kez karikatür sergisi açan, 'Çizgilerle Nâzım Hikmet' adlı çizgi roman bir kitap hazırlayan Dinçel, beyazperdede Ziya Öztan' ın yönetmenliğini üstlendiği Kurtuluş ve Cumhuriyet adlı filmlerde İsmet İnönü' yü canlandırdı. Dinçel; Hababam Sınıfı, Merdoğlu Ömer Bey, Ağır Roman, Sinekli Bakkal, Dar Alanda Kısa Paslaşmalar, Oğlum Adam Olacak gibi ünlü filmlerle, TV'de Ekmek Teknesi ve son dönemde oynayan Sessiz Gemiler gibi dizi filmlerde rol aldı. 2001'de ÇASOD En İyi Oyuncu Ödülleri'nde 'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar' la, aynı yıl İstanbul Film Festivali'nde aynı filmle ve 2000 yılında da SİYAD Türk Sineması Ödülleri'nde yine aynı filmle ' En İyi Erkek Oyuncu' ödüllerini aldı.


Cumhuriyet gazetesinden Savaş Dinçel'le ilgili görüş ve düşünceler...


SANAT DÜNYASI YASTA

Erol Keskin: Çok çok daha güzel işler yapacak, öncülük yapacak biriydi. Aynı zamanda çok da iyi bir hocaydı. Karakter itibarıyla da son derece sağlam karakterli bir insandı. Çok üzgünüm.

Kenan Işık: Savaş, sadece yeteneğiyle değil, tiyatro ahlakıyla da, iç ahlakıyla da çok değerli, öncü bir sanatçıydı. Tiyatro dünyasına ve onu seven bütün seyircilerine başsağlığı diliyorum.

Mustafa Altıoklar: Savaş Ağabey'le büyük bir uyum içinde çalıştık. Onu hep yapıcı ve nüktedan havası, derviş edasıyla hatırlayacağım.

Müjdat Gezen: 48 yıllık arkadaşım, kardeşim, can yoldaşım, her şeyimdi. Bundan böyle eksik bir uzuvla yaşamaya çalışacağız.


Zeynep Oral: Tiyatromuzun yetenekli bir emekçisi, çalışkan bir neferi, usta oyuncusuydu. Belki de hepsinden öte iyi yürekli, cömert, nabzı toplumun nabzıyla birlikte atan, aydın sorumluluğunun bilincinde bir insandı. Eksikliğini çok hissedeceğiz.


Arif Erkin: Çok erken ayrıldı aramızdan. Çok yönlü, en önemlisi de çok aydınlık bir insandı. Büyük kayıp.


Cihan Demirci: Savaş Dinçel'le üç yıl GÜM'de (Güldürü Üretim Merkezi) birlikte çalıştık. Çok yönlü, yetenekli, olağanüstü bir sanatçıydı. Benim için çok önemli bir ustaydı. Çok erken bir kayıp.


Tan Oral: Savaş iyi bir dost ve iyi bir çizerdi. Ciddi, neşeli ve hüzünlü bir sanatçıydı. Tiyatro oyunculuğu ve mizah çizerliğini birlikte götürüyordu. Yayımladığı kitabının adı gibi kendisi de "çoksesli" bir insandı. Gök kubbede bir seda şimdi.



ONUN MSM'DE ÖĞRENCİSİ OLMUŞ GÖKSEL BEKMEZCİ DE DİYOR Kİ:
"İyi bir insan, iyi bir ögretmen, iyi bir arkadas, iyi bir oyuncu, iyi bir ressam, iyi bir yazar, iyi bir karikatürist... Bana kalırsa kendi başına iyi'nin tanımıydı... Sahip olduğumuzun ne kadarını hissedebiliyoruz bilmiyorum ama kaybımız büyük..."

BU BÜYÜK OYUNCUYU, SEVGİLİ SAVAŞ DİNÇEL'İ MİZAHHABER'E EMEK VERENLER OLARAK DA SEVGİYLE ANIYORUZ...

19 Aralık 2007 Çarşamba

MİZAHHABER OLARAK
HALKIN "KURBAN" OLMADIĞI
BAYRAMLARI DA
GÜNÜN BİRİNDE
GÖREBİLMEK DİLEĞİYLE...

- Yaaaa kardeşim, bayramda beni de kesmesinler diye kendimi müthiş şekilde yemeye verdim... Şimdi de öyle acayip kilo aldım, öyle obez bir hale geldim ki yerimden kıpırdayamıyorum!..
VAHİT AKÇA'DAN İYİ BAYRAMLAR...

İ. BÜLENT ÇELİK ÇİZİYOR
VAHİT AKÇA ÇİZİYOR

FAZIL SAY

MUSA KART ÇİZİYOR
Milli Eğitim Bakanı, Fazıl Say'ın okullarda müzik dersi alanındaki geriye gidişi vurgulayan sözleri üzerine dava açıyor.


Musa Kart'ın 19 Aralık 2007 Çarşamba günü Cumhuriyet'te yayınlanan karikatürü...

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR

Ercan Akyol'un 19 Aralık 2007 Çarşamba günü Milliyet'te yayınlanan karikatürü...

18 Aralık 2007 Salı

18 ARALIK SALI TARİHLİ
MİLLİYET GAZETESİNİN HABERİ...

Mizahçı mizahçıyı mahkûm ettirdi

Karikatürcüler Derneği Trabzon İl Temsilcisi Adnan Taç'ın, kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdiği karikatürist, 3 bin lira para cezasına mahkûm oldu.












TRABZON AA- Bir dönem aynı gazetede çalışan, birlikte mizah sayfaları hazırlayan Adnan Taç ve Nizamettin Mollasalihoğlu'nun arası, Karikatürcüler Derneği Trabzon İl Temsilciliği seçimlerinin ardından açıldı. Seçimi kazanan Taç, yerel Taka gazetesindeki köşesinde kendisine karikatür ve yazılarla hakaret ettiği iddiasıyla Mollasalihoğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.Trabzon 2. Asliye Mahkemesi'nde açılan davanın karar duruşmasında son sözü sorulan Taç, 9 ay boyunca kendisine hakaret etmekle suçladığı Mollasalihoğlu'nun cezalandırılmasını istedi.

Kedili karikatürü örnek gösterdiMollasalihoğlu da karikatür çizdiğini ve mizahçı olduğunu belirterek, "Karikatür ve yazılarımda kullandığım, 'sarı kuşum, gözleri mavilim, sıpa' kelimeleri mizahtır, espridir. Kendisi de bir karikatürist olan şahsın bunları yanlış değerlendirmesi bana göre doğru değildir" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini kedi gibi çizen Musa Kart ve kene gibi çizen Mehmet Çağçağ aleyhine açtığı davaların reddedildiğini hatırlatan Mollasalihoğlu, "Suç işlediğim kanaatinde değilim" dedi. Kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanığın basın yoluyla hakaret suçunu işlediğine hükmetti. Tarafların şahsi ve sosyal durumlarını dikkate alan mahkeme heyeti, Mollasalihoğlu'nu 3 bin 120 YTL para cezasına çarptırdı.

Temyize gidecek Karikatürist Nizamettin Mollasalihoğlu, "Mizah, gerçekleri şaka, nükte ve takılmalarla dile getirme sanatıdır. Karikatür ise mizahın bu hususiyetlerini çizgi ile ifade etme sanatıdır" diyerek kararı temyiz edeceğini belirtti.Davayı açan Taç ise yaklaşık 30 yıldır karikatür sanatının içinde olan bir kişi olarak karikatürün muhalif bir sanat olduğunu iyi bildiğini, ancak kimsenin mizah yapmak adına karşısındaki insana hakaret etme hakkına sahip olmadığını söyledi. Taç, sanatçıların, sanatlarını kişisel husumetlerine ve kinlerine alet etmemeleri gerektiğini, alet etmesi halinde de bunun adının sanat olamayacağını söyledi.


MİZAHHABER'İN NOTU: Yukardaki haber, 18 Aralık Salı 2007 tarihli Milliyet gazetesinin orta sayfasında yer aldı. Satırına dokunmadan aynen yayınladık. Karikatürcülerin kendi arasında böyle "ofsayt" bir duruma düşmesinin hiçte hoş olmadığı apaçık ve su götürmeyen acı bir gerçek. Bu tür vakalar ne yazık ki, zaten dinci bir faşizm altında yoğun baskı yaşayan, giderek ne çizeceğini şaşırmış karikatürcülerin moralini inanın daha da bozuyor. Çünkü bu tür vaziyetler, zaten her an "savunma" içgüdüsü altında muhalefet yapan karikatürcünün, iktidara karşı elini de zayıflatıyor... Özellikle bunu unutmamak da ve karikatüre zarar verecek bu tür olumsuzluklardan uzak durmaya çalışmakta, karikatürün ve karikatürcünün onurunu düşünen herkes için yarar var. Keşke tüm bunlar hiç olmasaydı, yaşanmasaydı diyoruz... Çünkü salim kafayla baktığımızda bu işte kazanan herhangi biri olduğunu sanmıyoruz...

KARİKATÜR VE MİZAH
DÜNYASINDAN
ÖZEL HABERLER


* OĞUZHAN KAYAN'DAN YENİ BİR BLOG...
Karikatürist Oğuzhan Kayan bloglarına bir yenisini dada ekledi. Websurfer adlı, geçmişte yarattığı çizgi tipinin maceralarının yer aldığı bu blogun adresi şöyle: http://websurfer-ok.blogspot.com/

* KAMİL YAVUZ'UN ANNESİ VEFAT ETTİ...
Cihan Demirci'nin 11 Aralık'ta babasını yitirmesinin ardından, karikatürist Kamil Yavuz'da annesini yitirdi. Merhumenin cenazesi 15 Aralık'ta kalktı. Yavuz'a başsağlığı diliyoruz...

* 16 OCAK'TA ZEKİ BEYNER ETKİNLİĞİ...
16 Ocak 2008 Çarşamba gün Saraçhane'deki Karikatür ve Mizah Müzesinde çok özel bir karikatürcünün etkinliği gerçekleşecek. 16-18 saatleri arasında "ZEKİ BEYNER" için düzenlenecek söyleşinin ardından, Zeki Beyner'in karikatürlerinden oluşan bir karikatür sergisi de açılacak...

* PORTO KARİKATÜR FESTİVALİ...
31 Mart 2008'e dek katılım süresi bulunan Uluslararası PortoCartoon World Festival yarışmasının konusu: "İnsan Hakları"...Bu festival ve yarışmayla ilgili bilgiler için site adresi şöyle: http://www.imultimedia.pt/museuvirtpress/eventuais/pc/x/10pc_reg_net_final.pdf .

17 Aralık 2007 Pazartesi

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR

Ercan Akyol'un 16 Aralık 2007'de Milliyet'te yayınlanan karikatürü...

AHMET ERKANLI KARİKATÜR
SERGİSİ AÇILDI

Karikatürcü Ahmet Erkanlı'nın Kadıköy'de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde açtığı karikatür sergisi 31 Aralık tarihine dek izlenebilecek. 40 civarında karikatürün yer aldığı sergide Ahmet Erkanlı'nın toplumcu çizgisine uygun karikatürler bulunuyor. Açılışa karikatürcü meslektaşları ilgi gösterdiler. Fotoğrafta en solda Ahmet Erkanlı ve karikatürcü dostlarından bir grup görülüyor.

16 Aralık 2007 Pazar

SEFER SELVİ ÇİZİYOR

Fazıl Say’ın ‘İslamcılar kazandı başka ülkeye gidebilirim’ sözleri her kesimden tepki aldı.

Sefer Selvi'nin 16 Aralık 2007 Pazar günü Evrensel 'de yayınlanan karikatürü...

15 Aralık 2007 Cumartesi

14 Aralık 2007 Cuma

"ÇİÇEĞİ BURNUNDA"
KARİKATÜRCÜLERİN
ADANA BULUŞMASI
MİZAHHABER olarak sizlere haberini dün de ilettiğimiz gibi Gırgır dergisinin "Çiçeği Burnunda" karikatürcüler sayfasından geçmiş, oradan yetişmiş karikatürcüler 19 Ocak'ta Adana'da Tüyap Kitap Fuarında buluşuyorlar... Bu işe öncülük eden Adana'lı çizerler Mustafa Öncül ve Sefa Sofuoğlu, sevgili ustamız Oğuz Aral'ın mizahçı ruhunu da mutlu etmiş olacak...
Katılım ve daha geniş bilgi için:

VAHİT AKÇA ÇİZİYOR

13 Aralık 2007 Perşembe

TTNET AİLE ŞİFRESİNİN
MİZAHHABER'E
YAPTIĞINA BİR
BAKAR MISINIZ?
Karikatürcü arkadaşımız Zafer Temoçin, TTNET'in yeni uygulamaya koyduğu "AİLE ŞİFRESİ"ni kullanarak internette MİZAHHABER'e girmeye çalışmış ama "AİLE ŞİFRESİ" blog sitemize girişi aşağıda gördüğünüz şekilde ENGELLEMİŞ!..

İnsan "AİLE ŞİFRESİ"nin bu azizliğini görünce "Vay beee, meğerse biz neymişiz?" demeden edemiyor. Meğerse MİZAHHABER, "Yetişkin, Müstehcen, Uyuşturucu, Alkol, Şiddet ve Pornografi" barındırıyormuş da BİZİM HABERİMİZ YOKMUŞ!.. Breeeeh breeeh breeeh!.. Eeeee dostlar mizah bu!.. Yetişkin zeka ister, müstehcen birşeydir yobaz kafalar için, kafa yapar zaman zaman alkol gibi!.. Ama uyuşturmaz insanı!..

Zafer arkadaşımızın sayesinde "TTNET"in "AİLE ŞİFRESİ"nin de şifresini çözmüş olduk böylece. Şifreyi çözünce ne mi çıkıyor?.. Ne çıkacak kardeşim "ALATURKA ŞERİAT-NET" çıkıyor!.. Mizah muhalif olunca aileye ters mi geliyor acaba? Beyler ayıp oluyor!.. Siz de "AİLE ŞİFRESİ" varsa burada da MİZAH AİLESİ var!..



"ÇİÇEĞİ BURNUNDA"
KARİKATÜRCÜLER
19 OCAK'TA ADANA'DA
BULUŞUYOR!

ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLER köşesi ve ARKA SAYFA, 70’li yılların ortalarında başladı, 80’li yılların sonunda GIRGIR ile son buldu.

Gırgır dergisinin ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLER köşesi bir okuldu… İstanbul’dan, Adana’dan, İzmir’den, Zonguldak’tan, Gaziantep’ten, Mersin’den, Trabzon’dan… Kısacası tüm Türkiye’den onlarca, yüzlerce öğrencisi olan bir okul. Bu okulun öğrencileri birbirlerini görmeden tanıdılar, sevdiler, birbirlerine bağlandılar. Araya yıllar da, yollar da girse kopmadılar.

Aynı karavanaya kaşık sallamış, nöbetteki kaçak uykunun keyfini birlikte tatmış, komutandan fırça üstüne fırça yiyip 3-5 nöbetlerinin gediklisi olmuş asker arkadaşları gibi, bir zaman, bir yerde karşılaştıklarında hasretle kucaklaştılar.
Birçoğu birbirinin yüzünü bile görmemiş, sesini bile duymamış ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLER yıllar sonra ilk kez buluşuyor, bir araya geliyor.
ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLER’in 19 Ocak 2008 Cumartesi günü Adana’da gerçekleştireceği buluşmaya çizerler kendi olanaklarıyla gelecekler.

Birbirini çok iyi tanıyan ancak, yıllar sonra ilk kez karşılaşacak olan “GIRGIR AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ” öğrencilerinin buluşmasında sizlerin de çok değerli desteğinize ihtiyacımız olacak. Konaklama işi ise Tüyap tarafından organize edilecek.

Şimdiden çok teşekkür ediyor, 19 Ocak 2008 Cumartesi günü Adana’ya, bu büyük buluşmaya bekliyoruz.

Mustafa Öncül ve Sefa Sofuoğlu

Tel: 0322-459 28 59
mustafaoncul@onculsefa.com

MİZAHHABER'İN NOTU: Adana'lı çizer arkadaşlarımızı bu çiçeği burnunda buluşmaya önayak oldukları için kutluyoruz. Yolladıkları dökümanlar çok yüklü ve JPG formatında olmadığı için henüz kullanamadık. Ama bu buluşmayla ilgili olarak en kısa zamanda sizlere daha ayrıntılı bilgi ileteceğiz.



12 Aralık 2007 Çarşamba

CİHAN DEMİRCİ
BABASINI KAYBETTİ!

Mizah yazarı, karikatürist Cihan Demirci,
11 Aralık Pazartesi sabahı babası
Kenan Demirci'yi yitirdi...

Kenan Demirci (1930-2007)

Cihan Demirci'nin, 11 Aralık sabah saatlerinde yitirdiği babası Ahmet Kenan Demirci'nin cenazesi, ikinci namazında Aksaray Muratpaşa Camiinden kalktı ve Topkapı'daki aile mezarlığına defnedildi. Cenazede Kenan Demirci'nin aile fertleri, akrabaları, eski arkadaşlarının yanı sıra karikatür ve basın dünyasından da son anda bu kaybı haber alan; Raşit Yakalı, Akdağ Saydut ve eşi Ful Saydut, Erdoğan Başol, Orhan Doğu, Vahit Akça, Ümit Müfit Dinçay, Nezih Kesim, Nuri Malkoçoğlu da bulundular. Cihan Demirci, babasının kaybı sonrasında kendisine "Karikatürcüler Grubu"nda başsağlığı dileyen, telefonla arayarak duygularını ileten, mesaj yollayan tüm karikatürcü dostlara, meslektaşlarına kendisini böyle acı bir günde yalnız bırakmadıkları için MİZAHHABER aracılığıyla çok teşekkür ediyor...

(YAKUP YAZICI-MİZAHHABER)

Kenan Demirci son yolcuğuna uğurlanırken... (Fotoğraf: AKDAĞ SAYDUT)

Orhan Doğu, Erdoğan Başol, Erdoğan Bozok ve Cihan Demirci Aksaray Muratpaşa Camii avlusunda... (Fotoğraf: AKDAĞ SAYDUT)


KENAN DEMİRCİ KİMDİR?

1930 İstanbul doğumlu Ahmet Kenan Demirci, Öğretmen Okulundan mezun olduktan sonra öğretmenliğe başladı. 1952 yılında Sevim Demirci ile evlendi. Mardin -Kızıltepe, Burdur-Yeşilova, İzmit-Kandıra, Adapazarı- Karasu gibi Anadolu ilçelerinde öğretmenlik yaptıktan sonra İstanbul'da uzun yıllar Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesinde Edebiyat öğretmenliği görevinde bulundu. 70'li yılların sonundaki kargaşa ortamında erken yaşta emekli olmak zorunda kaldı. Sonrasında "Cihan Plastik" adıyla kurduğu oyuncak firmasında çocuk oyuncakları üretti. Son olarak Türkiye'de 1986'da uygulamaya konan yasayla, ehliyet vermeye başlayan "ilk sürücü kursu" İstanbul Sürücü Kursu'nu ortağıyla Sahrayıcedit'de açtı ve 1991 yılı sonuna dek bu kursu idare etti. Okul yıllarından yakın arkadaşı olan Hüseyin Kılıçkan'ın önderliğinde yıllar önce başlayan "Güzel Sanatlar Liseleri kurulsun" kampanyasına destek vererek, 80'li yıllarda bu liselerin kurulmasında küçük de olsa bir pay sahibi oldu. 20 Haziran 2004'te 52 yıllık eşi Sevim Demirci'yi Alzheimer hastalığından yitirdi ve kendisi de 11 Aralık 2007 Salı sabahı bu dünyayı terk etti... Geride oğulları; Cengiz ve Cihan Demirci'yi bıraktı...


10 Aralık 2007 Pazartesi


Bush Harikalar Diyarında...

G.Bush'un Kasımpaşa'lı

olduğu kesinleşti!

Bush Texas'ta doğduktan 1 ay sonra Texas'a en çok benzeyen yer olan Kasımpaşa'da bir süt anneye verilmiş. Kasımpaşa'daki süt annenin Heidi'nin arkadaşı Clara'nın türbanlı babannesi Bayan Seseman olduğu söyleniyor. Hatta türbanlı babannenin Ahmedinecad'ın da süt babannesi olduğu, Bush'un bu yüzden İran'a girmediği sanılıyor. Bush, Rte ve Heidi'nin Kasımpaşa'da birlikte gezdikleri, beraber tramvaya bindikleri Rte'nin tramvayı "amaç" olarak görmediği "araç" olarak gördüğü, Bush'un ise tramvayı araç olarak görmediği, daha çok taxi'yi kullandığı, bu yüzden Heidi'nin tramvayda tek başına kaldığı anlatılmakta. Ayrıca Rte'nin Heidi'nin türban takmamasına gıcık olduğu biliniyor. Ayrıca Heidi'nin kankası Peter'e Rte'nin kıl kaptığı, Peter ismini müezzin olarak değiştirince Rte ile aralarının düzeldiği söylenmekte...

Bush'un Heidi'nin dedesinin İsviçre'deki evini kiraladığı, daha sonra Ahmedinecad'la Rte'nin evi devre mülk olarak aldığı biliniyor.

Süt babannenin El Kadı'yla şirket kurduktan sonra, mahalle baskısı yüzünden türban taktığı, Rte'nin El Kadı'ya değil, süt babanneye kefil olduğu konuşulmakta. Pinokyo'nun islami figur haline gelmesini kıskanan Heidi'de Bush ile arayı düzeltip, Pinokyoyu hikayelerden kovdurtmuş... Bush Kasımpaşa'yı çok sevdiği için Texas-Kasımpaşa'yı kardeş yöre olarak adlandırmış, Kasımpaşa'yı güneydoğu'da zanneden Bush Kasımpaşa'da abd uyumlu bir kürt devleti kurmak istiyormuş Rte'nin "İstanbul'un imamıyım" demesine sinirlenen Bush, ben de dünyanın mesihiyim demiştir.

BOP'un 1.ayağı Kasımpaşa, 2.ayağı Texas 3.ayağı ise İran'lı süt kardeşi olduğu söyleniyor.

Bush'un, Irak'ı, harikalar diyarı olarak nitelediği, kendisini Heidi'den daha büyük masal kahramanı olarak görüp, "Bush harikalar diyarında" diyerek ırak'a girdiği anlatılmakta

Bush'un Heidi klum'u da süt kardeşi olarak gördüğü biliniyor...


METİN AKBULUT

OĞUZ GÜREL ÇİZİYOR

ÇEVRE DOSTLARI
"KYOTO'YU İMZALA"
MİTİNGİNDE,
KADIKÖY'DE BULUŞTU...
Küresel ısınmanın gün geçtikçe kendini hissettiren sonuçlarına ve ulaştığı boyuta dikkat çekmek isteyen yüzbinlerce kişi dünyanın 78 ülkesinde bir çok şehirde, 8 Aralık Cumartesi günü aynı anda sokağa çıktı. Bilindiği gibi, Kyoto Protokolü’nü imzalamayan üç ülke kalmıştı. ABD, Avustralya ve Türkiye.. Avustralya’nın Bali’de yapılacak toplantıdan önce Kyoto’yu imzalama kararı almasıyla, Kyoto’yu imzalamayan ülkeler arasında sadece ABD ve Türkiye kaldı.. Yani Sam amcası ve onun kucağındaki...


Türkiye’de eylemlerin adresi Kadıköy İskele meydanı oldu. Eyleme, AKP hükümetine Kyoto’nun imzalanması çağrısı yapan küresel ısınma ve kapitalizm karşıtı binlerce kişi katıldı. “Başka bir enerji mümkün”, Nükleere inat, yaşasın hayat”, İklim değişikliğini durdur, yaşamı sürdür” sloganlarının atıldığı miting renkli görüntülere sahne oldu. Küresel ısınma ve Kyoto imzalansın mitingi , Kadıköy’de bugüne kadar çevre ile ilgili yapılan en kalabalık eylem oldu..


Bundan sonraki hedef bu doğrultuda 26 Nisan 2008'de yine Kadıköy’de yapılacak olan ‘Nükleer santral İstemiyoruz’ eylemi olacak...
-Nükleer santral istemiyoruz, çünkü pahalıdır,
-Nükleer santral istemiyoruz, çünkü küresel ısınmaya çare değildir,
-Nükleer santral istemiyoruz, çünkü tehlikelidir,
-Nükleer santral istemiyoruz, çünkü nükleer santral nükleer silah demektir,
-Nükleer santral istemiyoruz, çünkü Çernobil’i unutmadık...
Çernobil’de yaşanan nükleer santral kazasını, ölen binlerce insanı, kadınları, işçileri, yoksulları, yaşlıları, hayvanları, yok olan tüm canlı yaşamını unutmadık..
26 Nisan Çernobil felaketinin yıldönümü ama 26 Nisan yeni felaketleri engellemenin de baslangıcı.. 26 Nisan 2008’de yine İstanbul Kadıköy’deyiz, çünkü “Nükleer Santral İstemiyoruz!”


HABER VE FOTOĞRAFLAR: VAHİT AKÇA

13. NEHAR TÜBLEK
KARİKATÜR
YARIŞMASININ
KONUSU:
"NASREDDİN HOCA"

Beşiktaş Belediyesi ile Karikatürcüler Derneği'nin, 1995 yılında yaşama veda eden ünlü karikatürist Nehar Tüblek adına düzenlediği karikatür yarışmasının 2008 yılında 13'üncüsü yapılacak. Son katılım tarihi 5 Şubat 2008 olarak belirlenen yarışmanın ödülleri ise Nehar Tüblek'in ölüm yıldönümü olan 6 Mart'ta düzenlenecek anma töreninde verilecek. Bu yılki yarışmanın konusu ise "Doğumunun 800. Yılında Nasrettin Hoca 2008''. Yarışmanın seçici kurulunda; Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Başkanvekili Kemal Çiloğlu ile karikatüristler Güngör Kabakçıoğlu, Raşit Yakalı, Ercan Akyol, Musa Kart ve Akdağ Saydut bulunuyor.