23 Ocak 2008 Çarşamba

KARİKATÜRCÜ MUSA KART
VE ZAFER TEMOÇİN
CUMHURBAŞKANI GÜL'LE
İLGİLİ KARİKATÜRLERİ
NEDENİYLE SAVCILIKTA
İFADE VERDİ!

Cumhuriyet gazetesi çizerleri Musa Kart ve Zafer Temoçin, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış Cumhurbaşkanı Gül'le ilgili karikatürleri nedeniyle 22 Ocak Salı günü Şişli Cumhuriyet Savcılığında ifade verdiler... İŞTE SORUŞTURMAYA NEDEN OLAN O İKİ KARİKATÜR...




CUMHURİYET GAZETESİ YAZARI HİKMET ÇETİNKAYA, BUGÜNKÜ YAZISINI BU İFADELERLE İLGİLİ OLARAK YAZDI, OKUYALIM...

Korkuluk ve Zarf...

Sabah gazeteye geldim ve odama çıktım. Beşinci sayfa komşum Musa Kart odasındaydı.
Musa'yı sabah sabah gazetede görünce şaşırdım. Çünkü, karikatürlerini, çoğunlukla evde çizip gönderirdi.

"Hayrola Musa Kart, bugün erken gelmişsin..."

Musa, "Şişli Adliyesi'ne gideceğiz, çizer Zafer Temoçin' le birlikte..." deyince şaşırdım...

"Hayrola ne oldu, yine kedi krizi mi çıktı?.."

Musa gülümseyerek yanıt verdi:
"Bu kez korkuluk ve zarf krizi çıktı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'e hakaretten, Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na gideceğiz Zafer ve avukatımız Bülent Utku' yla birlikte..."

Arşivden Musa ve Zafer'in karikatürlerini buldum...

Musa, 28 Kasım 2007 'de Cumhuriyet'in beşinci sayfasında "Çizmeden Yukarı" da Cumhurbaşkanı Abdullah Bey'i mısır tarlasında korkuluk olarak çizmişti...

Karikatürün sağ köşesinde de küçük bir not vardı:

"16 yaşındaki oğlum, mısır ticareti yapıyor diye eleştiriliyorum. Ben ne yapabilirim ki?.." Oldukça sevimli, sevimli olduğu kadar düşündürücü bir karikatürdü...
Musa'nın keskin zekâsının, mizah yönünün çizgiye dönüşmesiydi...

***
Ardından, Zafer Temoçin'in karikatürüne baktım. Zafer dördüncü sayfa çizeriydi. Zafer de Musa'dan bir gün sonra 29 Kasım 2007 'de "İğneli Fırça" da zarf içinden elinde dolarla Abdullah Bey'i çıkarırken, bir Arap şeyhi onu izliyordu...

Anımsayın!..

Yaz aylarında Bodrum 'a Arap şeyhi El Maktum gelmişti. Şeyhin güvenliğini jandarma sağlamıştı. Arap şeyhi jandarmalara 5 bin dolar bahşiş vermişti. Jandarma komutanı 5 bin dolar bahşişi, zarfın içine bir gül koyarak geriye yollamıştı.

Mektubun içinden çıkan zarfta Cumhurbaşkanı Gül ve onu izleyen Arap şeyhi...
Ve Gül'ün ağzından çıkan şu tümceler:

"Ekselansları... Bu askerin iade ettiği para; bende ilişkiler bozulmasın diye size hediye edilen gül..."

Cumhuriyet'in Hukuk Bürosu'ndan avukat Bülent Utku'yu aradım...

Utku, "Musa ve Zafer'le birlikte Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na gidiyoruz" dedi ve nedenini şöyle anlattı:

"Musa ve Zafer'in iki karikatürü nedeniyle haklarında TCK'nin 299. maddesine göre ceza davası açılması için soruşturma açıldı. Soruşturma Adalet Bakanlığı'nın izniyle başlatılıyor . İzin verilmiş. Musa ve Zafer için Cumhurbaşkanı Gül'e hakaretten 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle başlatıldı soruşturma. Alelen hakaretten ötürü de hapis cezaları altıda bir oranında arttırabilinecek..."

AB yolunda ilerlediği öne sürülen Türkiye'de iki usta sanatçıya karşı 1 yıldan 4 yıla dek hapis cezası isteniyor...

Bu yetmiyor, cezanın altıda bir arttırılması isteniyor...

Hrant Dink cinayetinin arkasındaki güçleri ortaya çıkaramayan, Malatya katliamının üzerindeki giz perdesini kaldıramayan, Şemdinli 'yi unutturan bir düşünce, Çankaya Köşkü 'nde sanatçılara yemek verirken, iki usta çizeri demir parmaklıklar arkasına göndermek istiyor...

****
Musa'nın "Kedi" karikatürü ortalığı ayağa kaldırmıştı...

Bakalım "Korkuluk" ve "Zarf" karikatürü yine toplumu dalgalandıracak mı?
Hrant Dink'in eşi Rakel Dink' in çığlığını duyar gibiyim Musa Kart ve Zafer Temoçin'in başına gelenleri yazarken...

Rakel Dink ne diyordu:

"Katilin eline ülkemin bayrağını verip poster çektirenlere, ülkemin adaleti ne yaptı?"
Hiçbir şey yapmadı, sadece seyretti Rakel Hanım!..

Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Metin Göktepe , Malatya Zirve Kitabevi, Rahip Santoro cinayetlerinde, Şemdinli'de yaptığı gibi gözlerini yumdu...

Ve şimdi Musa Kart ve Zafer Temoçin, Şişli Cumhuriyet Savcılığı' na gittiler avukat Bülent Utku'yla birlikte...

Suçları çizmek, mizah yapmak!..

Adalet Bakanlığı izniyle başlatılan bir yargı süreci. 1 yıldan 4 yıla dek hapis istemi. Altıda bir arttırma.

Başka ne söyleyeyim!..


HİKMET ÇETİNKAYA (23 Ocak 2008/Cumhuriyet)