28 Şubat 2009 Cumartesi

MUSA KART ÇİZİYOR
Hava-İş Sendikası, kazadan 5 gün önce yaptığı açıklamada, THY’deki tehlikeli kadrolaşmaya dikkat çekmişti.
Musa Kart'ın 28 Şubat 2009 tarihinde Cumhuriyet'te yayınlanan karikatürü...

27 Şubat 2009 Cuma

CEMAL NADİR
GÜLER
ÖLÜMÜNÜN
62. YILINDA
SEVGİYLE
ANIYORUZ...

Çağdaş Türk karikatürünün kurucu isimlerinden sayılan, Türk karikatürüne pek çok yeniliği getiren Cemal Nadir Güler usta, bundan tam 62 yıl önce, henüz 45 yaşındayken 27 Şubat 1947'de dünyaya veda etmişti.

CEMAL NADİR GÜLER, Nazım Hikmet'le aynı yıl doğmuş... 1902 yılında... 1947'de henüz 45 yaşındayken yaşamını yitiren Cemal Nadir Güler, bundan 7 yıl önce, 2002 yılında "Doğumunun 100. Yılı" nedeniyle yıl boyunca Karikatürcüler Derneğinin düzenlediği etkinliklerde anılmıştı. O dönemde Karikatürcüler Derneğinin genel sekreterliğini yapan Cihan Demirci, Karikatürcüler Derneğinin yayınladığı "CEMAL NADİR 100 YAŞINDA" adlı kitabı hazırladı. Kitabın girişinde Cemal Nadir'in 1942 yılında "KARİKATÜR" üzerine söyledikleri yer alır. Bu önemli sözleri bir kez de buraya aktaralım...

“Ben karikatürü bir güzel koku gibi insana bir an zevk verdikten sonra elde bir boş şişe veya sarı bir leke bırakıp havaya karışan bir marifet olmaktan başka türlü anlıyorum. O ne palyaçoluktur, ne de göbek attıran, çeneleri ağrıtan kahkahadır. Bence karikatür , insan beyninin muhtaç olduğu tebessüm ve tefekkürü (düşünceyi) temin eden bir güzel sanat olmalıdır...” Cemal Nadir Güler (15/10 1942)

Çeşitli çizerlerden CEMAL NADİR portreleri...

MÜNİF FEHİM'İN FIRÇASINDAN
CEMAL NADİR GÜLER

(1902-1947)

Cemal Nadir’in kendisine atfedilen pek çok fıkra vardır. Bunların içinde en ünlüsü onun az gülmesiyle ilgilidir... O ünlü fıkrayı bir kez daha anımsayalım:
Üzüntülü bir gününde Cemal Nadir’e sorarlar:
- Bu ne somurtkanlık Allah aşkına üstad?.. Halbuki sen “Güler”sin!..
Cemal Nadir cevap verir:
- Yanılıyorsun dostum... Ben “Nadir Güler”im!..

Gerçekten de büyük çoğunluğu çileli geçmiş hayatına bakarsanız Cemal Nadir aslında bu fıkradaki gibi hep “Nadir” gülmüş... Bu kitap çalışması nedeniyle onun hayatını son 6 ayda oldukça yoğun bir şekilde inceleyen, adeta hayatının içersine giren biri olarak şunu söyleyebilirim; madden rahata ermeye başladığı yılların 1940’lı, özellikle de Cumhuriyet’te çalışmaya başladığı 1943 sonrası olduğu görülüyor... Zaten ölümü de 1947 yılının 27 Şubat’ıdır... Yani Cemal Nadir usta ömrünün ancak son 4-5 yılında rahat yüzü görür gibi olmuş, tam en olgun dönemine girmek üzereyken de ne yazık ki aniden ayrılıp gitmiştir bu dünyadan...



Cemal Nadir öyle bir dönemde yaşamış ki, o bile başlı-başına fırtınalı bir yaşam sürmesine yetmiş... Doğduğu yıl; 1902... 20. yüzyılın hemen başları... Çökme aşamasındaki sancılı bir Osmanlı İmparatorluğu dönemi... Düşünün tam çocukluk yıllarına girdiğinde yani 1914’te 1. Dünya Savaşı patlıyor... Derken 1. Dünya Savaşı ardından Kurtuluş savaşı yıllarına ve kurulma sancıları çeken bir cumhuriyete denk gelen ilk gençlik yılları... Ardından tam gençlikten olgunlaşmaya doğru geçtiği bir dönemde bu kez 2. Dünya Savaşı patlıyor ve 2. Dünya savaşının o sıkıntılı yokluk, karne günleri içinde buluyor bu kez kendini... Sonuçta savaşın bitiminden 2 yıl sonra da ölümü geliyor!.. Yani 45 yıllık kısa ömrüne 2 dünya, bir kurtuluş savaşıyla, bir cumhuriyetin kuruluş dönemi denk düşüyor... 2002 yılının 27 Şubat’ında Karikatür ve Mizah Müzesinde yaptığımız; “55. Ölüm Yıldönümünde Cemal Nadir’i Anma Toplantısı”nda Ferit Öngören şu ilginç saptamayı yapmıştı: “Bunca çok şeyi, çok az bir zamana sığdıran Cemal Nadir’in yaşamı o kadar kısa sürmüş ki, en kısa ay olan Şubat’ın bile 28’ini çıkartamayıp 27’sinde göçüp gitmiş ne yazık ki!..”


Böyle bir periyot kaç insanın ömrüne denk düşer acaba?.. Açıkçası Cemal Nadir gibi “duyarlı” bir insanın kalbi bunca savaşa gene iyi dayanmış diye düşünüyor insan!..

Türk karikatürüne "Amcabey" ile ilk çizgi bant tipini getiren, karikatürün gazetelerin birinci sayfasında yer almasında öncülük eden, pek çok çizgi tip yaratan, "Amcabey" dergisiyle mizah dergiciliğini halkla buluşturan, o imkansızlıklar içinde çizgi film yapmayı bile hayal eden, karikatürü ilk kez geniş halk kitlelerine sevdiren, karikatürcü yetiştiren ilk usta olan, karikatür üzerine yaptığı söyleşilerde oturacak yer bile bulunmayan Cemal Nadir Güler, 27 Şubat 1947’de öldüğünde o güne İstanbul’da pek görülmemiş bir şey olur ve adeta hayat durur... Cenazesinin kalkacağı gün İstanbul’da esnaf dükkanını açmaz ve nerdeyse tüm İstanbul halkı Cemal Nadir’in cenazesine koşar... O güne bir “sanatçı” cenazesinde görülmemiş bir insan seliyle, onu çok sevmiş İstanbul halkının gözyaşları içersinde 28 şubat 1947’de Zincirlikuyu mezarlığında toprağa verilir...

Türk karikatürünün bu öncü ismini, bu büyük ustasını ölümünün 62. yılında bir kez daha sevgi ve özlemle anıyoruz...

CİHAN DEMİRCİ

CEMAL NADİR'DEN
BİR KAÇ KARİKATÜR...

Bir Hırsız yanlışlıkla bir vurguncunun evine girmişti!

(Anlayacağınız bu toplum 40'lı yıllarda aynıymış, değişen bir şey yok!)

-----------------------------------------------------------------
ABDÜLKADİR DEMİRHİNDİ'NİN

ÇİZGİSİYLE CEMAL NADİR

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR

Ercan Akyol'un 27 Şubat 2009'da Milliyet'te yayınlanan karikatürü...

BİROL ÇÜN ÇİZİYOR

26 Şubat 2009 Perşembe

SEFER SELVİ ÇİZİYOR

Çocuklarının akçeli işleriyle ilgili Aydın Doğan’ı uyardığını itiraf eden Erdoğan, “Sayın Doğan’ı belden aşağı vurmayın diye uyardım” dedi.

Sefer Selvi'nin 26 Şubat 2009'da Evrensel gazetesinde yayınlanan karikatürü...

TAN ORAL SERGİSİ ANKARA'DA...

Tan Oral'ın daha önce İstanbul'da açtığı "Beyoğlu'ndan Edebi Esintiler" adlı desen sergisi bu kez Ankara'da, Karikatür Vakfı Nezih Danyal Galerisinde açılıyor. 28 Şubat Cumartesi günü açılacak olan sergi 20 Mart'a dek açık kalacak...

HASLET SOYÖZ ÇİZİYOR

Haslet Soyöz'ün 26 Şubat 2009'da Milliyet'te yayınlanan karikatürü...

YENİ GAZETE
HABERTÜRK'ÜN
KARİKATÜRCÜSÜ
MEHMET ÇAĞÇAĞ...


Uzun zamandır çıktı, çıkacak derken en sonunda 1 Mart Pazar günü çıkacağı anlaşılan Ciner grubunun yeni gazetesi Habertürk, birinci sayfa çizeri olarak Leman dergisinin Tuncay Akgün'le birlikte iki ortağından biri olan Mehmet Çağçağ ile anlaşmış... Haber internet siteleri aracılığıyla duyuruldu. Fatih Altaylı'nın yönetmenliğinde, 5 ayrı ekle çıkacak Habertürk gazetesi, tanıtım amacıyla çıkışında 50 kuruşa daha sonra ise hafta içi 75, hafta sonları ise 1 liraya satılacak. Ortalığı "YANDAŞ MEDYANIN" sardığı, kalan son muhalif seslerin de kesilmeye çalışıldığı bu berbat ortamda, Habertürk'ün yandaş bir gazete olmaması bu gazete için en büyük dileğimiz olacak... Umarız zor olanı başarır da öyle olur...

Kıvrak bir bileği olan Mehmet Çağçağ, 1991 yılının Kasım ayında Tuncay Akgün'le ilginç bir maceraya atıldı. Güneş gazetesinin sahipliğinde Limon dergisini çıkaran kadro, aylarca maaş alamamıştı. Güneş gazetesinin "kötü" patronluğundan bıkan Çağçağ ve Akgün o hafta dergideki arkadaşlarıyla Limon'u hazırlar gibi çalışmalarına devam ettiler ama aynı hafta piyasaya "LEMAN" adlı yeni dergilerini çıkardılar. Leman çıkışında Limon'un devamı olarak algılandığından bizlerde bir heyecan yarattı. Ama bu heyecan bir kaç yıl içinde unufak oldu. Güneş gazetesinin bile haberi olmadan çıkan Leman, ilk çıktığında tirajı 15-20 binlerde bir dergi oldu. Epeyce güç günler geçirdi. 90'lı yılların ortalarını geçtiğimizde Hıbır'ın piyasadan çekilmesi, Avni'nin bitişi ve yaşanan başka gelişmeler Leman'a yaradı. Leman, bu süreçte mizah dergiciliğinde bir "dergi grubu" oluşturdu, arka arkaya çıkardığı dergilerle bu anlamda bir tekel yarattı. Bir dönem tirajı 100 binleri aşan Leman, 2002 yılında kendi içinden ayrılanların çıkardığı Penguen ile epeyce kan kaybetti. Leman bu dönemde, mizahçı olmayan yazarlarıyla, kontroldan çıkan mizah anlayışıyla mizah dergisi olmaktan da hızla uzaklaştı. Leman 2000'li yıllarda, Türkiye'de hiçbir mizah dergisinin yapmadığını yaparak "devlet kredisiyle" büyük bir matbaa kurdu. Devletten aldıkları krediyi kendilerine sorduğumuzda, ya da denize donla girmeyi savunduklarında kendilerini eleştirdiğimiz için Nihat Genç'i üzerimize salan Mehmet Çağçağ, dergisinin gücüne güvenerek, adımızı vermeden bize hak etmediğimiz ağır hakaretlerde bulundu... Ondan öncesinde 90'lı yıllarda Emre Aköz denen şahsın sözlerimizi çarpıttığı bir röportaj nedeniyle zaten kendileri tarafından şahsımıza her türlü zarar verilmişti. Gün olur, devran döner. Elbette gün gelir, kimin ne yaptığı, nasıl nerelere ulaştığı, geç de olsa birgün ortaya çıkar...

Kadrosunun önemli bir kısmını Penguen'e kaptırdıktan bir süre sonra yavrusu Penguen'den az satmaya başlayan Leman, 2007 yılında çıkan yavrusunun yavrusu Uykusuz'un 70 bin tirajla en çok satan dergi haline gelmesinden sonra daha da tiraj kaybederek, geçen ay 17 binlere indi... Leman dergisi geçen bayram, yayın grubunun dergilerinden "Lemanyak" dergisini Hürriyet'e ek olarak vermiş ve kendi okurlarından ve hatta zamanında Leman'da çalışmış kendi çizerlerinden bile tepki görmüştü. Bir süredir Doğan grubuyla ciddi bir yakınlık içersinde bulunan Leman dergisinin patronu Çağçağ'ın Doğan grubuna ciddi rakip olarak çıkan Habertürk'te çizecek olması ilginç... 18 yılı geride bırakan Leman dergisinin mizah dergiciliğinde Gırgır'dan ve Limon'dan devraldığı bayrağı çok daha ileriye taşıyamadığı, bölüne bölüne, ömrünü çoktan tamamladığı acı bir gerçek... Diğer ortak Tuncay Akgün'ün de bir süredir Paris'teki dairesinde yaşadığı, Leman'da çalışanların da artık Leman'ı boşlayarak Leman dışında pek çok işle uğraştıkları da biliniyor...

Ne diyelim; ilk sayfa çizeri olarak Mehmet Çağçağ'ı seçerek yola çıkan gazete Habertürk'e, aslında kendi de "patron" olan yeni çizerleri "hayırlı-uğurlu" olsun!..

Cihan Demirci

MUSA KART ÇİZİYOR
Adalet Bakanlığı’nın Almanya’dan resmi kanalla istediği Deniz Feneri dosyası tam 5 ay sonra Ankara’ya ulaştı.

Musa Kart'ın 26 Şubat 2009 tarihinde Cumhuriyet'te yayınlanan karikatürü...

25 Şubat 2009 Çarşamba

SEMİH
POROY'UN
MESAJI...

Geçtiğimiz hafta sonu annesi Nihal hanımı yitiren, karikatürist arkadaşımız Semih Poroy'un MİZAHHABER'e yolladığı mesajı, Mizahhaber izleyicilerine de iletmiş olduğunu görerek sizlerle paylaşıyoruz...

Sevgili Cihan,
Annemi yitirmemizle ilgili olarak Mizahhaber'de yayımlanan satırlar birçok arkadaşımızın bilgilenmesini ve bana, yürekten dayanışma duygularını iletebilmelerini sağladı. Bunun için, senin kişiliğinde Mizahhaber blogumuza, blogda emeği geçen arkadaşlara, blog izleyicilerine içten teşekkürlerimi iletiyorum.

Sağolun, sağolsunlar... Saygılarımla...

Semih Poroy


VAHİT AKÇA ÇİZİYOR

Herkesin değil "SADECE AKP'YE OY VERENLERİN HÜKÜMETİ" olduklarını bizzat kendi ağzıyla açıklayan Adalet Bakanı, seçimler yaklaşırken AKP'ye oy vermeyecekleri tehdit etmekte Başbakanını aratmıyor!..

ZONGULDAK'LI KARİKATÜRİST
SEZAİ ORUÇ YAŞAMINI YİTİRDİ

ZONGULDAK'TAN KÜRŞAT COŞGUN ARKADAŞIMIZIN MİZAHHABER'E İLETTİĞİ HABER...

15 Mart 1970 tarihinde Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde doğan Sezai Oruç, yakalandığı amansız hastalığa yenilerek yaşama veda etti. Oruç’un karikatürleri, başta bir zamanların Gırgır dergisi olmak üzere birçok ulusal mizah dergisinde yayımlanmış, son olarak da Çaycuma’da yayınlanmakta olan Cuma gazetesinde yayımlanıyordu. Karikatürün yanı sıra, karikatürlü logo tasarım, portre karikatür gibi alanlarda da ürün veren sanatçı, toplumsal konulara yönelik hicivli yaklaşımıyla son yıllarda özgün bir çizgi dili oluşturmuştu. Olgun sayılabilecek bir dönemde aramızda ayrılan Oruç’un cenazesi 25 Şubat 2009 günü yaşadığı yer olan Çaycuma’nın Yakademirciler Köyü’ne defnedildi...

Sezai Oruç'tan bir karikatür...

RAŞİT YAKALI'DAN
MİZAHHABER'E
MEKTUP VAR...

Karikatürist Raşit Yakalı, MİZAHHABER'i mutlu eden bir mektup iletti bize... Onun satırlarından anladık ki, bu yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ödüllerinde "KARİKATÜR" dalı ödülünü kazanan Sefer Selvi'nin Evrensel'de yayınlanan karikatürleri, MİZAHHABER sayesinde fark edilmiş ve bu ödülün yılların emekçi çizeri Selvi'ye verilmesinde bizim de küçük bir katkımız olmuş...MİZAHHABER'in en iyi takipçilerinden biri olan sevgili Raşit Yakalı'ya teşekkür ediyor, MİZAHHABER adına; Cihan Demirci'ye yolladığı mektubu yayınlıyoruz...

"Sevgili Cihan Demirci kardeşim;
Biraz önce beni Gazeteciler Cemiyetinden arkadaşlarım arayıp, bu yıl karikatür dalında birinci olan Sefer Selvi’nin karikatürünün bir kere de benim ağzımdan yorumlanmasını istediler. Ben yorumumu yaptım. Sonra da bir seçici kurul üyesi olarak bu karikatürü nerede görüp de önerdiğimi sordular. “Ben bütün bir yıl bütün gazeteleri alıp takip edemiyorum çoğu zaman da Cihan Demirci’ni yönettiği http://mizahhaber.blogspot.com sitesinde her gün basından seçmeler köşesini takip ediyorum. Sefer Selvi kardeşimin karikatürünü de orada görmüş, beğenmiş, size önermiştim.” dedim... Hal böyle olunca sizin karikatür sanatına yaptığınız katkı ortaya çıkıyor. Gördüğünüz gibi emekleriniz boşa gitmedi ve Sefer Selvi arkadaşımızın başarısında sizin de büyük payınız oldu. Ben bir karikatürist olarak sizi kutluyor, katkılarınızın devamını diliyorum.

Biliyorsun bu gün T.S.Y.D de yarışma sonuçlarını açıkladı ve bu yıl da geçen yıl olduğu gibi karikatür dalında ödül yoktu. Bu durum da beni çok üzdü./ Yıllardır vardı da iki yıldır niye yok ?/ Spor karikatürü mü çizilmiyor, yoksa sunulamıyorlar mı?

El birliği ile karikatür sanatına artı değerler kazandırmaya devam edelim. Hatta bizler de önerilerde bulunalım.. Tekrar teşekkür ediyorum. Seferin başarısını birlikte kutlayalım. Çalıştığı gazetede Seferle ilgili bir haber galiba çıkmadı, ya da ben göremedim. Sen gördün mü acaba ? Selamlar...

Raşit Yakalı

(Yukardaki fotoğrafta Raşit Yakalı ve Cihan Demirci 1 Nisan 2006 tarihinde, Kadıköy İskele Meydanında düzenlenen Mizah Şenliğinde görülüyorlar...)


4. MİZAH
ÖDÜLLERİ'NİN
SAHİPLERİ
BELLİ OLDU...
Mizah Üretenler Derneği ve Bakırköy Belediyesi işbirliğiyle verilen Mizah Ödülleri bu yıl 4. kez verilecek. İlk kez 2006 yılında verilen ödülleri bu yıl kazanan isimler şöyle: 2008 Yılı Mizah Onur Ödülü: İlhan Selçuk, Çizgili Mizah-Karikatür Ödülü: Uykusuz, Penguen, Leman, Gırgır ve Homur mizah dergileri, Yazılı Mizah Ödülü: Vedat Özdemiroğlu, Tiyatro Mizah Yazarı Ödülü: Seyfi Şahin, Sinema Mizah Ödülü: Osmanlı Cumhuriyeti filmi, Televizyon Mizah Ödülü: Yavuz Seçkin, Münir Özkul BASAD Özel Ödülü: Orhan Kurt, Doğan Hastaneleri Özel Ödülü: Yavuz Seçkin... Ödül kazananlara ödülleri 2 Mart Pazartesi günü, Ataköy'deki Yunus Emre Kültür Merkezi'nde saat:20'de yapılacak törenle verilecek...
ODTÜ'LÜLER DERGİSİNDE
AYIN DOSYASI: KARİKATÜR

Her ay yayınlanan "ODTÜ'lüler Bülteni" adlı dergi Şubat 2009 sayısında ayın dosyası konusunu "Karikatür"e ayırdı...


ODTÜ'lüler Bülteni dergisi, 182. sayısı olan Şubat 2009 sayısında ayın konusu olarak "Karikatür"ü işledi. Dergide bu konuda; Ahmet İnam'ın "Felsefede Mizah Mizahta Felsefe", Özgür Balkılıç'ın "Osmanlı'da Karikatürün Doğuşu", Kurtuluş Kayalı'nın "Türk Karikatürünün Seksen Yıllık Gelişimi", Cihan Demirci'nin "Mizahımızdaki GIRGIR gerçeği", Akdağ Saydut'un "Gülmece Güldürmece Üzerine Bireysel ve Toplumsal Esintiler, Karikatür üzerine Nilgün Eegemen'in Karikatürist Nezih Danyal'la yaptığı söyleşi, Eda Acara'nın "Harika Kadın Selma Emiroğlu; Gündelik Hayat Mizahı" başlıklı yazılarıyla çeşitli karikatürler yer alıyor...

DERGİYE İNTERNET ÜZERİNDEN ULAŞIP PDF FORMATINDA OKUMAK İSTEYENLER İÇİN LİNK ADRESİ:

http://www.odtumd.org.tr/bulten/182/subat2009.pdf

----------------------------------------------------------------

ODTÜ'DE KARİKATÜR SERGİSİ

ODTÜ'den sizlere bir haber daha... 4 karikatürcünün ODTÜ Kütüphanesi Sergi Salonunda 23 Şubat'ta açılan kısa sergisi 27 Şubat'a dek açık kalacak...

24 Şubat 2009 Salı

ÖKÜZ NE DİYOLOGLARI

- Bilader bugün, yandaş olmayan medyada yazıyordu okudun mu, pek çok okulda yakıt yokluğu nedeniyle kaloriferler yanmıyormuş, öğrenciler buz kesmiş, evlerine yollanmış...

- Eeee doğruuuu, okullarında yakıt yok ama evlerinde ne de olsa AKP kömürü var!.. Eğer o öğrenciler de hem seçmen olacak, hem de AKP'ye oy verecek yaşta olsaydı, yakıtsız kalmazlardı... Öğrencinin kabahati arkadaş!.. Bir an önce büyü de gör sen de anan-baban gibi RTE'nin kömürünü!!!!..

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR


Ercan Akyol'un 24 Şubat Salı günü Milliyet'te yayınlanmış karikatürü...

23 Şubat 2009 Pazartesi

SEMİH POROY
ANNESİNİ YİTİRDİ...
Karikatürist Semih Poroy, annesi Nihal hanımı 79 yaşında kalp krizinden yitirdi. Sağlığında Küçükçekmece'de yaşayan Nihal Poroy'un cenazesi memleketi olan Samsun'da defnedilecek. Nihal Poroy'un cenazesi 24 Şubat 2009 Salı günü Samsun'da toprağa verilecek... MİZAHHABER'e emek verenler olarak, Semih Poroy arkadaşımıza dayanma gücü diliyor, acısını paylaşıyoruz...
CİHAN DEMİRCİ'DEN
GÖRSEL SUNUMLU
BİR SÖYLEŞİ:
"MİZAH
DERGİCİLİĞİMİZ
140 YAŞINDA"

Cihan Demirci'nin hazırlayıp-sunduğu görsel sunumlu söyleşi 21 Şubat 2009 Cumartesi günü, İstanbul Saraçhane'de bulunan Karikatür Mizah Müzesinde gerçekleşti. Bu söyleşinin ardından Akdağ Saydut, izleyenleri "Karagöz Gazetesi" yıllarına götürdü ve müzenin sergi salonunda "Karagöz Gazetesi Sergisi" açıldı...
Cihan Demirci, Karikatür ve Mizah Müzesinin salonunu dolduran izleyicileri 140 yıllık bir mizah yolculuğuna çıkardı...

Soğuk mu soğuk, yağmurlu mu yağmurlu, buz gibi bir havada, 21 Şubat Cumartesi günü, Saraçhane’deki Karikatür ve Mizah müzesine gelenler, Türk Mizah Dergiciliğinin 140 yılı bulan tarihine, görsel bir sunum eşliğinde şahit oldular. Türk mizah tarihi üzerine yıllardır araştırmalar, incelemeler yapan, kitaplar hazırlayan, bu konuda dergilerde, gazetelerde ve internet sitelerinde pek çok yazı yayınlayan Cihan Demirci, uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı görsel sunumu, 21 Şubat Cumartesi günü, Saraçhane’deki müzenin küçük salonunu dolduran bir kısmı karikatürcü, bir kısmı karikatür-mizah meraklısı 40 civarındaki izleyiciye sundu. Görsel sunumlu söyleşiye Diyojen gazetesi öncesinden başlayan Cihan Demirci, ilk mizah yayını sayılan Diyojen’in çıkışıyla yol alan 140 yıllık serüvenin, daha 10 yıl bile geçmeden 1878’de 2. Abdülhamid döneminde 30 yılı bulan bir kesintiye uğramasını, mizah yayınlarının yasaklandığı 30 yıllık süreçte neler yapıldığını, 1908’deki 2. Meşrutiyet döneminde başlayan özgürlük ortamında arka arkaya çıkan mizah yayınlarını, Ali Fuat Bey'i, Cemil Cem’i, Kalem’i, Karagöz’ü, Cem dergilerini bu isimlerden ve yayınlardan örnek karikatürler eşliğinde anlattı.

Hem karikatürcü ama daha çok da yayıncı olan Sedat Simavi’yi onun çıkardığı mizah yayınlarını, Güleryüz’ü, 1922’de Aydede’nin çıkışını, gene 1922 yayına başlayan en uzun ömürlü mizah dergisi Akbaba’yı kapak örnekleriyle anlatan Demirci, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında çıkan mizah dergilerinden kapak ve karikatür örnekleri eşliğinde, Cemal Nadir’li, Amcabey’li, Ramiz’li, Tombul Teyze’li, Karikatür dergisi dönemini, Necmi Rıza’lı yılları, derken 1950’li yıllarda çıkan; Tef, Dolmuş, Pardon, Papağan gibi dergileri, ardından gelen 70’li yılları Salata’yı, Gırgır dergisini, Oğuz Aral’ı, Çarşaf, Fırt, Mikrop, Çivi gibi dergileri, 80’li yılları, Limon, Hıbır dönemini, Güldürü Üretim Merkezinin mizah sayfalarını, çıkardığı ekleri, sonrasında 90’lı yılları Leman dergisini, ardından 2000’lerde çıkan; Penguen, Uykusuz gibi dergileri, son dönemde çıkan aylık İslamcı Caf Caf dergisini, mizah tarihimizde kısa süreli çıkmış mizah dergilerini, bu süreçte yayınlanmış gazete mizah eklerini, gazetelerin verdiği mizah sayfalarını bile atlamadan 2 saati aşan görsel sunumu keyifle dinleyen izleyicilerle paylaştı.

Bu görsel sunum sırasında salonda bulunan karikatürcü konuklardan Raşit Yakalı, söz Çarşaf dergisi yıllarına ve Çarşaf karikatür okuluna geldiğinde, söz alarak o dönemi, yaptıklarını salonu dolduran konuklara aktardı.

Böylesi kötü hava koşullarında, zaten soğuk ve küçük olan müze salonunda karikatürcülerin, karikatür-mizah meraklıların yanı sıra ilgili üniversiteli gençlerin, hatta anne-babasıyla okul ödevine katkı sağlamak için gelen bir 4. sınıf öğrencisinin bile bulunması etkinliği düzenleyenlere ayrı bir mutluluk yaşattı.


Görsel sunumlu söyleşiyi izleyenlerin içinde karikatür dünyasından; Raşit Yakalı, Aziz Yavuzdoğan, Erdoğan Başol, Yurdagün Göker, Orhan Doğu, müze müdürü Erdoğan Bozok, Mustafa Bilgin, Nuray Çiftçi, Kemal Özyurt, Köksal Çiftçi, Veysel Öktem, Vahit Akça, Mehmet Keskinkılıç, Akdağ Saydut vardı. Taraf Gazetesinden Dicle Baştürk’ün, yazar Ahmet Bayındır’ın, gazeteci Şengül Durucu’nun, üniversiteli mizah dostlarından Elif Güzelses’in ve arkadaşının, karikatürle ilgili çalışmalar içindeki üniversiteli Umurhan arkadaşımızın, adını bilemediğimiz üniversiteli genç arkadaşların, Demirci'nin lise yıllarından arkadaşları; Bülent Atak ve Mehmet Doğruer’in, Kaş’ın kültür-sanat dostlarından Canan Erdoğan'ın da izlediği görsel sunumda Ulusal Kanal da çekim yaptı.

Mizah Tarihimizin 140 yılını anlatan bu görsel söyleşinin hemen ardından karikatürcü Akdağ Saydut’un hazırladığı “Karagöz Gazetesi”ne dair bir sunum izlendi. Saydut sunumunda 1908’deki özgürlük ortamında çıkmaya başlayan, 1935’te Sedat Simavi’nin satın almasından sonra da ömrünü 50’li yıllara dek sürdüren, mizah tarihimizin şu ana dek en uzun ömürlü 3. dergisi olan Karagöz’ü anlattı.


Akdağ Saydut, Karagöz Gazetesi sunumu sırasında...

Bu sunum sonrasında müzenin sergi salonunda “Karagöz Gazetesi Sergisi” açıldı. Kısacası soğuk mu soğuk, yağmurlu ve fırtınalı bir günde, Saraçhane’deki tarihi müzeyi dolduran (Gazanfer Ağa Medresesi) mizah ve karikatür dostları adeta 140 yıllık bir mizah tarihi yolculuğuna çıkmış oldular…

Bu arada şu bilgiyi de ekleyerek bitirelim sözümüzü; Cihan Demirci’nin “MİZAH DERGİCİLİĞİMİZ 140 YAŞINDA” başlıklı bu görsel sunumlu söyleşisi 2009 yılı içersinde gelecek istek üzerine başka mekanlarda, başka şehirlerde de tekrarlanacak…


(HABER: MİZAHHABER)
(Fotoğraflar: Aziz Yavuzdoğan-Bülent Atak-Akdağ Saydut)

SEFER SELVİ'YE
GAZETECİLER
CEMİYETİ
ÖDÜLÜ




Evrensel gazetesi karikatüristi Sefer Selvi arkadaşımızın, Evrensel'deki karikatürlerinden örnekleri MİZAHHABER'de sizlere sıkça sunuyoruz. Sefer Selvi, Evrensel'e çizdiği karikatürler nedeniyle Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin geleneksel "GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ"nde "KARİKATÜR" dalındaki ödülün sahibi oldu. Selvi'ye bu ödül, 25 Temmuz 2008 tarihinde Evrensel'de yayınlanan yukardaki yazısız karikatürü nedeniyle verildi. Selvi'nin Evrensel'de yayınlanan karikatürlerinin, MİZAHHABER'de de yer almasıyla ayrıca dikkat çektiğini, böyle bir ödüle yol açtığını öğrenmek de doğrusu bizi daha da mutlu etti... Karikatüre yıllardır yoğun emekler veren, emekçi çizer arkadaşımız Sefer Selvi'yi kutluyoruz...




İ. BÜLENT ÇELİK ÇİZİYOR

İ. Bülent Çelik'in 21 Şubat 2009'da Vatan'da yayınlanan karikatürü... Çelik dostumuz karikatürünü iletirken, karikatüre kattığı notta da şöyle diyor: "Diğer partiler, örgütlerinin kiralarını ödeyemezken, Anayasa Mahkemesinin 'kapatma davası sonucu' yazdığı 28 milyon TL'yi bile umursamayan iktidar partisi, bu deli parayı nereden buluyor da bu kadar altını, erzağı, kömürü, beyaz eşyayı dağıtabiliyor?. Üyelerinden aldığı aidat desek gülerler adama!. Zaten dağıtım onlara yapılıyor! Böyle dağıtmaya, degil parti bütçesi, Suudi Arabistan Kralı'nın kasası olsa dayanmaz!.."
KARABURUN'DAKİ
KARİKATÜRLÜ EV'DE
KARİKATÜRLÜ GÜNLER...


Kamil Masaracı'nın girişimiyle 2008 yılının sonlarına doğru İzmir'in Karaburun ilçesinde karikatür adına bir güzellik gerçekleşmişti. Karaburun Belediyesi ve Konak Belediyesi işbirliği içersinde yapılan Karikatürlü Ev, Karaburun'da açılmıştı... "KARİKATÜRLÜ EV"de özellikle öğrencilere yönelik karikatür çalışmalarına başlandı. Mustafa Yıldız ve Eray Özbek Karaburunlu çocuklarla buluşarak ilk çalışmaları geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiler. Bu arada Karikatürlü Ev 'de bir karma sergi de izleyicilerle buluşuyor. Karikatür çalışmaları ve sergiler periyodik olarak devam edecek. Fotoğrafta Karaburunlu çocukları 15 Şubat'taki çalışmada birbirlerinin portrelerini çizerken görüyorsunuz...

Karikatürlü ev'in gerçekleşmesine olan katkısı nedeniyle Kamil Masaracı arkadaşımızı ve bu evi ortak bir çalışmayla hayata geçiren İzmirli iki belediyeyi, Serdar Yasa ve Muzaffer Tuncağ başkanları kutluyoruz... Örnek olmasını diliyoruz...
UĞUR PAMUK "SEÇMENİ KÜTÜK
YERİNE KOYAN SEÇİME HAYIR"
KAMPANYASI'NA ÇİZİYOR...

"Seçmeni Kütük Yerine Koyan Seçime Hayır" başlığı altında başlattığımız yerel seçimlerdeki sakatlıkları, hileyi-hurdayı protesto ettiğimiz kampanyamıza en fazla duyarlılık gösteren çizer olan Uğur Pamuk, kütük karikatürleri serisine 6. karikatürüyle devam ediyor...Duyarlılığından ötürü Uğur Pamuk'a teşekkür ediyoruz...

YAŞAR FIRAT
KARİKATÜRLERİYLE
BİZİM GAZETE SİTESİNDE..
Katkılarını özellikle portre karikatürlerle zaman zaman MİZAHHABER'e de sürdüren, 20 yıldır karikatür çizen, Gırgır, Fırt, Çarşaf, Ustura gibi bir çok mizah dergisinde eserleri yayınlanmış olan karikatürist Yaşar Fırat, artık her hafta çizgileriyle Bizim Gazete adlı internet sitesinde yer alacak... Bizim gazetenin adresi şöyle: http://www.bizimgazete.org/

(NOT: Bizim Gazete'nin, Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin aynı adı taşıyan gazetesiyle bir ilgisi yok, bu internette yayın yapan bir haber sitesi.)