31 Ekim 2012 Çarşamba

BÜLENT ARABACIOĞLU'NUN  
"BÜLENT'İN ÇİZGİ DÜNYASI" ADLI SERGİSİ 10 KASIM CUMARTESİ GÜNÜ AÇILIYOR...

Yarattığı "En Kahraman Rıdvan", "Tipitip" gibi önemli çizgi karakterleri hepimize sevdiren Bülent Arabacıoğlu'nun karikatür sergisi Kadıköy'deki İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi'nde 10 Kasımda saat:18.30'da izleyiciyle buluşuyor. Sergi 8 Aralık'a kadar sürecek. 17 Kasım Cumartesi günü ise aynı mekanda Bülent Arabacıoğlu söyleşisi gerçekleşecek.

Bülent Arabacıoğlu sergisi için şunları diyor; " Tüm çizgi dostlarına selam, Üniversiteden mezun olduğum 1972'den günümüze tam kırk yıldır profesyonel olarak çizgi hayatının içinde koşturmaktayım. Çoğu zaman coştuğum, bazı dönemlerde yavaşladığım, hatta arada kalpten gelen zorunlu 'mola'nın arasında bir fırsat yaratıp da bir sergi gerçekleştirememiştim. 'İstanbul Hatırası'nın değerli kurucusu sayın Murat Pulat kardeşimin böyle bir teklifle bana gelmesinden sonra hiç zaman kaybetmeden hazırlıklara başladık. Aynı; Uykusuz mizah dergisindeki genç arkadaşların, Gırgır dergisinde haftalık olarak yayınlanan 'En Kahraman Rıdvan'ı kronolojik sırayla albüm haline getirmesinde yaşadığımız heyecanın aynısını burada da yaşamaktayız. Çünkü, her iki olay da yıllardır gerçekleştirememenin eksikliğini yaşadığımız konulardı.Bu heyecan öyle bir şey ki, onca yıla ve deneyimime rağmen hala herhangi bir çizim için boş kağıdı önüme koyduğumda kıvrım kıvrım kıvranırım. Her geçen günün bir öncekinden geride olmaması adına duyduğum bir kaygıdır aslında bu. Ne mutlu bana ki, büyük bir keyifle yaptığım bu işten alığım hazzı, beğenisine sunduğum sizlerin güzel geri dönüşlerinizde de görebiliyorum.

Bu sergide değişik dönemler ve medyalar için yaptığım farklı çalışmaları göz önüne çıkarıyoruz. Ne yazık ki bazı çizimlerin orijinalleri bende olmadığı için reprodüksiyonlarını sergiliyoruz. Umarım bu çizimlerde yaşadığım keyfi sizlere de bulaştırabilirim. İzninizle bu sergiyi; benim tüm nazımı, kaprisimi, sevincimi, heyecanımı, kalbimi... Sözün kısası hayatımı paylaştığım sevgili karım Türkan Arabacıoğlu'na adıyorum... Sevgiyle, saygıyla..."

SEMİH POROY ÇİZİYOR
Semih Poroy'un 31 Ekim 2012 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan çizgi bant karikatürü...
Cihan Demirci'den Günün Laforizması - MİZAHHABER - 31 Ekim 2012
MUSA KART ÇİZİYOR

Musa Kart'ın 31 Ekim 2012 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan karikatürü...



25 Ekim 2012 Perşembe

ZAFER TEMOÇİN'İN ÇİZGİSİYLE
"BAYRAMDA NELER OLACAK?"


Zafer Temoçin'in çizgisiyle 25 Ekim 2012 Perşembe günü Cumhuriyet'in birinci sayfasında yayımlanan köşe... http://mizahhaber.blogspot.com 


EMRE YILMAZ ÇİZİYOR...

8. SINIF ÖĞRENCİSİ FATMAGÜL'ÜN KARİKATÜRÜ DÜNYA BİRİNCİSİ OLDU!

MİZAHHABER - Haber 25 Ekim 2012 tarihli Milliyet gazetesinde okuduk... Sinoplu 8. sınıf öğrencisi Fatmagül'ün karikatürde elde ettiği dünya çapında bir başarı... Sinop’un Boyabat ilçesinde Yatılı Bölge İlköğretim Okulu (YİBO) öğrencisi Fatmagül Gökçe, çizdiği savaş karşıtı karikatürü ile İtalya’da düzenlenen ”Barış ve Hoşgörü” konulu karikatür yarışmasında dünya birincisi oldu.

Yaşar Topçu YİBO 8. sınıf öğrencisi Fatmagül Gökçe, İtalya’da Spilimbergo Ortaöğretim Enstitüsü tarafından düzenlenen "Barış ve Hoşgörü" konulu 16. Uluslararası Karikatür Yarışması’nda aldığı derece ile hem okulunun hem de Sinop’un gururu oldu. MİZAHHABER olarak; Fatmagül Gökçe'yi kutluyor, "karikatüre devam" diyoruz...
HALİL İ. YILDIRIM'IN ÇİZGİSİYLE ÜÇ USTA...

3 KASIM 2012 CUMARTESİ GÜNÜ, SULTANAHMET'TE BULUNAN KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ SERGİ SALONUNDA AÇILACAK OLAN "TURHAN SELÇUK, SEMİH BALCIOĞLU, FERİT ÖNGÖREN PORTRE KARİKATÜRLERİ SERGİSİ" İÇİN HALİL İ. YILDIRIM'IN ÜÇ PORTRE BİRARADA ÇALIŞMASI...



CİHAN DEMİRCİ'NİN ÇİZGİSİYLE ÜÇ USTA...

3 KASIM 2012 CUMARTESİ GÜNÜ, SULTANAHMET'TE BULUNAN KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ SERGİ SALONUNDA AÇILACAK OLAN "TURHAN SELÇUK, SEMİH BALCIOĞLU, FERİT ÖNGÖREN PORTRE KARİKATÜRLERİ SERGİSİ" İÇİN CİHAN DEMİRCİ'NİN ÜÇ PORTRE BİRARADA ÇALIŞMASI...
KENT EXPO’DA KARİKATÜR SERGİSİ


1 - 4 Kasım 2012 tarihlerinde İZFAŞ tarafından ilk kez gerçekleştirilecek KENT EXPO- Şehircilik ve Kent İhtiyaçları Fuar’ında, yerel yöneticiler ile yerel yönetimlere hizmet ve ürün sunan kuruluşlar bir araya gelecek.

İzmir’in ilklerin de her zaman var olmayı bilen karikatüristler; Mustafa Yıldız, Ömer Çam ve Sadık Pala, açacakları karma sergi ile bu etkinliğe de damga vuracak. “Kent ve Yaşam” konulu karikatür sergisinde 25 karikatür görücüye çıkacak. İzmir Uluslararası Fuar Alanı 2 No’lu Hol’de, 4 gün boyunca açık kalacak sergiye tüm sanatseverleri davet eden üçlü, önümüzdeki günlerde farklı bir etkinliğin hazırlığını yapıyor.  

24 Ekim 2012 Çarşamba

MUSA KART ÇİZİYOR

Cumhuriyet Bayramı kutlamanın "suç" haline geldiği bir ülkede Musa Kart'ın, Cumhuriyet'te 24 Ekim 2012 tarihinde yayımlanan karikatürü...


18 Ekim 2012 Perşembe

CAFER ZORLU'YU ANMA SERGİSİ 31 EKİM'E DEK AÇIK...

13 Ekim'de, İstanbul Tepebaşı'ndaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Merkezi'nde açılan "Varsa Olay Çizmek Kolay" başlıklı Cafer Zorlu Anma Karikatür Sergisi, 31 Ekim'e dek açık kalacak. 1926 yılında Bursa'nın İnegöl ilçesinde doğan, Akbaba mizah dergisiyle adı bütünleşmiş, karikatürümüzün özgün ustalarından Cafer Zorlu, 24 Ağustos 2012 tarihinde, 86 yaşındayken dünyaya veda etmişti. Sevgili Cafer ağabeyi MİZAHHABER olarak bir kez daha sevgiyle anıyoruz... 

Serginin açılışından bir görüntü...(Karikatürcüler Derneği)

15 Ekim 2012 Pazartesi

TÜRK TİYATROSU BENZERSİZ, BİR BÜYÜK USTASINI DAHA YİTİRDİ!

'SON MEDDAH' EROL GÜNAYDIN DA GİTTİ!..

MİZAHHABER - Benzersiz bir büyük usta daha veda etti... Erol Günaydın... O bizim 'son meddah'ımızdı... O bizim 'Nasreddin Hoca'mızdı... Büyük bir karakter oyuncusu, büyük bir mizah ustasıydı Erol Günaydın... 1933 yılında Trabzon'un Akçaabat ilçesinde doğdu. Tiyatroya Galatasaray Lisesi bünyesinde başlayan Günaydın, 1955'te Haldun Dormen Cep Tiyatrosunda "Papaz Kaçtı" adlı oyun ile profesyonel aktörlük hayatına adım attı. 1960'da ilk sinema filminde oynayan Erol Günaydın, elli yıllık bir süre içinde çok sayıda filmin ve tiyatro oyununun yanı sıra TRT'de yayınlanan Çiçek Taksi adlı dizide de oynadı. Nasreddin Hoca tiplemesi, meddah gösterileri, Ayı Yogi seslendirmesi ve canlandırdığı diğer pek çok karakter günümüzün en tanınan ve kıdemli aktörlerinden biri haline gelmesini sağlamıştır.


Gazeteci-yazar Emine Algan tarafından birkaç aylık bir süre içinde kendisiyle gerçekleştirilmiş bir nehir-söyleşi 2007 yılında "İki Kalas Bir Heves" başlığı altında kitaplaştırıldı. 2 Ağustos 2008'de Florence Nightingale Hastanesi'ne kaldırıldı geçirdiği ameliyat sonrası yoğun bakıma alındı. Erol Günaydın 16 Ağustos 2008'de taburcu edildi. Günaydın, bir süre Okan Bayülgen'in Disko Kralı adlı programına müdavim konuk olarak katıldı.. 2010 yılında Athena'nın Arsız Gönül klibinde oynadı. 15 Ekim 2012 tarihinde İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede, 79 yaşındayken hayatını kaybetti. Vefatını kızı Günfer Günaydın kamuoyuna duyurdu. Sahnenin bu büyük ustasını MİZAHHABER olarak sevgiyle uğurluyoruz...Onun o içten oyunculuğunu ve o içten sesini, duruşunu çok özleyeceğiz...
 
Erol Günaydın usta için 17 Ekim Çarşamba günü Ses Tiyatrosu’nda tören yapılacak. Günaydın’ın cenazesi, Teşvikiye Camii’nde ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrası Feriköy Mezarlığı’nda eşinin yanına defnedilecek.

 41. NASREDDİN HOCA ŞENLİĞİNDEN,

 TEMMUZ 2000'DEN, AKŞEHİR'DEN BİR ANI...
2000 yılında , Temmuz ayında 41. Nasreddin Hoca Şenliğinde Akşehirde konuk olan mizahçılardan dördü birarada... Arkada ayakta duran Tan Oral, soldan sağa; Cihan Demirci, Erol Günaydın ve Akbaba dergisinin unutulmaz kapak çizeri Necmi Rıza Ayça... Necmi ustayı 2001 yılında yitirdik. Bu fotoğraftan iki isim eksildi, geriye Tan Oral ve Cihan Demirci kaldı...

(CİHAN DEMİRCİ FOTOĞRAF ARŞİVİ)

49. Altın Portakal Film Festivalinin Ana Teması “Mizah, Muhalefet ve Demokrasi” seçilmişti. Bu ana tema kapsamında festivalde iki gün boyunca düzenlenen “Mizah Zirvesi” etkinlikleri tüm iyiniyete rağmen, katılan karikatürcü ve mizahçı sayısının azlığı nedeniyle beklenen düzeyde gerçekleşemedi!

ANA TEMANIN KARAMBOLE GİTTİĞİ ALTIN PORTAKAL’DA GERÇEKLEŞEN
‘MİZAH ZİRVE’SİNİN ARDINDAN...


49. Altın Portakal Film Festivali'nin henüz hazırlık çalışmalarının sürdüğü Mayıs ayında, ana temanın “Mizah, Muhalefet ve Demokrasi” olduğunu ve bu ana tema kapsamında oldukça geniş katılımlı bir “Mizah Zirvesi” düzenleneceğini öğrendiğimizde doğrusu çok sevinmiş ama gene de tedbiri elden bırakmamıştık. O tarihlerde Antalya’da bu yıl 2.sini düzenlediğimiz Ulusal Karikatür Yarışmasının ödül töreni için bulunuyordum. Sonra yaz aylarına girildi ve Mizah Zirvesinin hazırlık çalışmaları başladı. (Ki bu ismin yanlışlığını baştan söylemiştim, Zirve ve Mizah yan yana iyi gitmeyen sözcüklerdir, örneğin siyasete zirve uyabilir ama mizaha uymaz, çünkü mizah zirveye çıkmak peşinde değildir, gerçek mizah her daim zirveye çıkanların peşindedir!!!)

Yaz aylarında bizden de bu zirveye katılacak mizahçı ve karikatürcülerle, mizah ve karikatür üzerine araştırma yapanlarla ilgili isim önerileri istendi. Bu anlamda pek çok isim önerisi ilettik Antalyaya. İlerleyen süreçte bize bildirilen listede epeyce karikatürcü arkadaşımızın adını gördük. Ancak tarih yaklaştıkça bu isimlerin çoğu ortadan yok oldu, anladığımız kadarıyla kimisi katılmak istemedi, kimisine de herhangi bir çağrı gitmedi. Sonuçta ortada karikatürcünün pek kalmadığı, akademisyen ağırlıklı bir “Mizah Zirvesi”nde bulduk kendimizi. Akademisyen arkadaşlarımız şüphesiz “Mizah” gibi bu ülkede teorik anlamda pek de kafa yorulmayan bir alana, görüşleri ve bildirileriyle renk kattılar, farklılık getirdiler ama gözler dergi ve gazete karikatürcülerini, bu işi meslek olarak sürdüren mizahçıları da aradı. Özellikle de mizahın ve karikatürün çok önemli sorunlarının, dertlerinin, sıkıntılarının olduğu böylesine bir baskı döneminde...

TAN ORAL'IN "SANSÜR" ADLI ÇİZGİ FİLMİ, CİHAN DEMİRCİ'DEN GÖRSEL SUNUMLU "SİYASİ MİZAHIN 600 YILI AŞAN ENGELLİ KOŞUSU" SÖYLEŞİSİ...

“Mizah Zirvesi” etkinlikleri 10 Ekim Çarşamba akşamı, Antalya AKM Perge Salonunda, saat:18.00’de Karikatürist Tan Oral’ın bundan 42 yıl önce gerçekleştirdiği, kısa çizgi filmi “Sansür”ün gösterimiyle başladı. Filmi yapan Tan Oral Mizah Zirvesine gelemeyenlerdendi. 1970 yılında TRT Ödülü kazanmış bu çizgi filmin gösterimi sonunda, yönetmen Yasin Ali Türkeri, Tan Oral adına bir konuşma yaparak, onun mesajlarını görüntülü olarak aktardı salondakilere. Yarıya yakını dolu olan salonda üniversiteli gençleri görmek bizleri mutlu etti.

Ardından Mizah yazarı-Karikatürcü ve mizah tarihi araştırmacısı Cihan Demirci, uzun yıllarını vererek hazırladığı görsel sunumlu belgesel söyleşisine başladı aynı salonda. “Siyasi Mizahın 600 yılı Aşan Engelli Tarihi” başlıklı bu sunumda Cihan Demirci, izleyenleri 1404’lerden 2012’lere dek siyasi mizah ağırlıklı bir yolculuğa çıkardı. Özellikle bu konularda pek de bilgisi olmayan salondaki üniversiteli gençlerin ilgiyle izlediği bu tarihi yolculuk Osmanlıdaki hiciv şairlerinin yazdıkları eleştirel şiirler yüzünden başlarına gelen asılma, kesilme, boğdurulma, zehirletilme gibi oldukça acı ama tarihi gerçeklerle başladı. Osmanlıdan bugüne siyasi anlamdaki mizahın yaşadığı baskıları, acıları, yasaklamaları, cezaları anlatan bu anlatım içinde mizah tarihimizi de özetleyen bu sunumun sonunda Cihan Demirci salondan gelen soruları yanıtladı ve ilk günün Mizah Zirvesi etkinlikleri son buldu.

Bu arada bu sunum sırasında "Maganda" sözcüğünün isim babası olan Gırgır dergisinin mizahından bahsederken, Gırgır'ın magandalığı eleştirdiğinden bahseden Demirci, günümüz sinemasında karşımıza çıkan "Recep İvedik" tiplemesinde ise magandalığın yüceltildiğini, övüldüğünü, bu anlamda mizahçı inceliğine ve zekasına yakışmayacak bir iş yapıldığını söyledi. Bu zirveyi izleyen İHA (İhlas Haber Ajansı) medyaya servis yaptığı haberde, 2 saatlik sunumda 2 dakika bile yer etmeyen Recep İvedik eleştirisini öne çıkararak "Cihan Demirci Recep İvedik'i yerden yere vurdu" şeklinde haberlerle medyada çok gördüğümüz asıl konuyu dağıtma, polemikle kavga çıkartmaya çalışma vaziyetini bir kez daha tekrarlamıştır.


11 EKİM'DE ÜÇ OTURUMLA GERÇEKLEŞEN "MİZAH ZİRVESİ"

11 Ekim Perşembe günü ise AKM Perge Salonu tüm gün boyunca “Mizah Zirvesi”nin oturumlarına evsahipliği yaptı. Festival konuklarına kapıda dağıtılan program kitapçığında bu oturumlar hakkında ne yazık ki katılımcı isimlerinin yer aldığı bilgiler yoktu. Bunun bir nedeni de bu oturumlara katılacak olanların isimlerinin son ana kadar değişmesiydi belki de.

Sabahın 10.30’u civarında başlayan “Mizah Derken...” genel başlığındaki ilk oturumu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesinin genç dekanı Prof. Dr. Bilal Arık yönetti. Mizahla oldukça haşır-neşir, mizaha kafa yoran bir dekanla karşılaşmak gerçekten güzeldi. Bilal Arık’ın yönettiği bu ilk oturumda ilk sözü akademisyen Dr. Şenol Bezci aldı ve “Mizahın Felsefesi” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.

Ardından Mizah yazarı-Karikatürcü ve mizah tarihi araştırmacısı Cihan Demirci “Mizahın Tarihsel Gelişimi” başlığı altında tarihsel başlangıcından günümüze mizahın nerden nereye geldiğini, türleriyle özetleyen bir konuşma yaptı. Mizahın ilk dönemlerde sadece eğlence içeriğiyle ortaya çıktığını anlatan Demirci, mizahçıların çağlar boyu iktidar gücüne karşı gedikler bulduğunu ifade etti. Rönensansla gerçek gücünü kazanan, muhalif bir kimliğe bürünen mizahın eğlendirmek, güldürmek ve düşündürmek gibi ayakları olduğunu belirten Cihan Demirci, "Türkiye'de mizah üzerine ise çok kafa yorulmamıştır. Sokak çocuğu yapısı nedeniyle ne yazık ki daha yeni yeni akademisyenler teorik olarak inceliyor mizahı." diyerek mizahı haşarı ve ele avuca sığmaz bir sokak çocuğu olarak tanımladı.


Bu oturumda programda adı gözüken çizgi romancı-Karikatürcü Kutlukhan Perker’in gelememesi nedeniyle onun yerine son anda oturuma katılan Leman dergisi çizerlerinden Güven Bilge de “Çizginin Serüveni” başlıklı konuşmasında karikatür ve mizah dergileri üzerine bir konuşma ile çıktı salondaki izleyicilerin karşısına. Deneyimli mizah çizerlerinin genç çizerleri siyasi mizah yapmadıkları için eleştirdiğine dikkat çeken Bilge, "Siyasi mizah yok, çünkü siyasi bir kitle yok. Dergilerde ortalama benim yaşımdaki insanlar yazıp çiziyor. Evde oturup çizgi film izleyen insanlardık, bizim de politik bilincimiz bu kadar." dedi. Günün çok erken saatlerinde başlamasına rağmen yarıdan çoğu dolu olan salonda ağırlıklı olarak İletişim Fakültesi öğrencilerinin olması, konuşmacıları mutlu eden bir ayrıntı idi doğrusu.


"POLİTİK ARENADA MİZAH" VE ARDINDAN "SİNEMA VE TELEVİZYONDA MİZAH"...
11 Ekim Perşembe günü, öğleden sonra da gene AKM Perge Salonunda iki ayrı “Mizah Zirvesi” oturumu daha gerçekleşti. Günün ikinci oturumunda genel başlık: “Politik Arenada Mizah” adını taşıyordu. 4 Akademisyenin yer aldığı bu oturumu uzun yıllardır özellikle çizgi roman ve mizah tarihi üzerine ağırlıklı araştırmalarıyla bilinen Levent Cantek moderatörlük yaptı. Bu oturumda Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğretim görevlisi olan Dr. Artun Avcı ''Mizahın Gücüne ya Tahammül ya Sansür'' başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesinde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Ayhan Akman ''Politik Söylemde Mizah'' başlığı altında konuştu. Doç. Dr. Levent Gönenç de ''Demokratikleşme Sürecinde Mizah'' başlığı altında, "Muhalif Mizah" kadar “Yandaş mizah”a da değinen bir konuşma yaptı.

 

“Mizah Zirvesi”nin son oturumu “Sinemada ve Televizyonda Mizah” genel başlığını taşıyordu. Prof. Dr. Bülent Çaplı'nın moderatörlüğündeki oturumda adları programda yer almasına rağmen orda olamayan iki eksik vardı. Oyuncu Asuman Dabak, ve senarist Burak Aksak eğer orda olsalardı “Televizyonlarda Absürt Mizahın Yükselişi” başlığı altında konuşacaklardı. Doğrusu televizyonlarda hangi “Absürt Mizah” yükseliyor bizde böylece öğrenmiş olacaktık ama gelmedikleri için kısmet olmadı. Bu oturumda karşımıza ilk olarak yılların usta senaristi Umur Bugay çıktı ve “Türkiye Siyasi Tarihinin Sinemaya Yansıması: Politik Komedi” başlıklı konuşmasında hem Türk sinemasındaki politik komedilere değindi hem de dünden bugüne yaşanan baskı ve sansür ortamını anlatarak bugünkü vaziyetin oldukça vahim olduğunun altını kalın kalemlerle çizdi. Aynı konuda yönetmen Orçun Benli de görüşlerini aktardı. “Türk Sinemasında Güldürü” başlığı altında ise iki konuşmacı vardı: çizerlik ve mizah yazarlığıyla başlayan meslek serüvenini senarist-yapımcı-yönetmen olarak sürdüren yılların mizah ustası Gani Müjde de Umur Bugay gibi bugün gelinen noktanın zorluklarından bahsetti ama aktardığı anekdotlarla da salonda kahkahalara neden oldu. “Dondurmam Gaymak” filmiyle dikkatleri çeken yönetmen Yüksel Aksu da yer yer bilimsel yer yer yöresel saptamalarla güldürü sinemasına değindi. Son oturum bitmek bilmeyen sorularla epey uzasa da iki günlük mizah zirvesi bu oturumla sona erdi.

UMARIZ BU DENEMENİN ARDINDAN ADINDA "ZİRVE" OLMAYAN BİR "MİZAH BULUŞMASI" DAHA GERÇEKLEŞİR...

49. Altın Portakal Film Festivali'nin ana teması kapsamında düzenlenen “Mizah Zirvesi”nin gerçekleşmesi için iyiniyetle çalışan ekibe teşekkür ederiz ancak festival kapsamında ana tema olan mizah üzerine hem yeterince film gösterimi olmaması, hem de mizah zirvesine “mizahçı-karikatürcü” anlamında “konuşmacı” olarak çok az ismin katılması nedeniyle, zaten her daim “üvey evlat” muamelesi gören “mizah” bir kez daha ne yazık ki karambole gitmiş oldu. Mizah Zirvesinin ilk oturumunda moderatörlük yapan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Arık’a, Cihan Demirci’nin bizzat salondaki söyleşi sırasında izleyiciler önünde yaptığı öneri umarız gerçekleşir ve adına artık “Zirve” denmeyecek olan bu mizah buluşması epeyce karikatürcü ve mizahçının katılımıyla Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesinde önümüzdeki dönem gerçekleşir, dileğimiz budur.

"NE İŞ OLSA YAPARIM ABİ" MANTIĞI!


Bu arada 49. Antalya Film Festivalinde bize özgü “kimsenin kendi işini yapmaması” ya da karikatürcülerin dilimize soktuğu söylem şekliyle “ne iş olsa yaparım abi” vaziyeti bir kez daha gerçekleşti. Zira Festivalin açılış gecesi asıl işi şarkıcılık olmayan Ömür Gedik adlı hanımefendi festivalde salonun boşalmasına neden olacak kadar şarkı söyledi. Derken Festivaldeki Ulusal Film Yarışmasına bir de baktık ki aslında “Mizah Zirvesi” nde yer alması daha uygun olacak olan son dönemin en popüler ve en magazinel karikatürcüsü Erdil Yaşaroğlu arkadaşımız sinema jürisinde yer almış!!!! Erdil’in sinemayla ilgisinin ne olduğunu henüz kendisi de dahil bilen yoktur sanıyoruz. Sinemaya herhangi bir emek vermemiş Erdil Yaşaroğlu sinema jürisinde yer alırken, beğenin-beğenmeyin sinema yapmış bir oyuncu olan Hülya Avşar’ın jüri başkanlığı çok daha fazla tartışıldı. Sahi bu arada gene yıllardır sinemanın içinde olan Gani Müjde arkadaşımız da “Mizah Zirvesi”nde konuşmacıydı bu arada. Bu bize özgü durumu kaldığımız otelde, sabah kahvaltısı sırasında Gani Müjde ile gülümseyerek konuştuk.

Evet işin özeti, bizim akla ziyan ülkemizde bir alanda “uzmanlaşma” uygun vaziyet değildir. Bir alanda uzmanlaşmaktan çok her alana bulaşmak, her taşın altından çıkmak genel-geçer yol olduğu için de bu ülkede sadece mesleğinde uzmanlaşmak isteyen insanların işi çok ama çok zordur!!!

CİHAN DEMİRCİ - MİZAHHABER

  -----------------------------------------------------------------------------------------------------------


49. ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ KAPSAMINDAKİ "MİZAH ZİRVESİ"NDEN FOTOĞRAFLAR...  
 

İşin ilginç yanlarından biri Mizah Zirvesinin yapıldığı AKM'de açılmasına rağmen Zirve kapsamında bulunmayan,, kimsenin pek haberi olmadan açılan "Sedat Simavi" karikatürleri sergisinden...  
Mizah Zirvesinin konuşmacılarından bir grup, soluklanma anında...
   
Soldan sağa: Artun Avcı, Levent Gönenç, Güven Bilge, Cihan Demirci, Levent Cantek ve Ayhan Akman...    
 
Mizah Zirvesinin mimarlarından Yard. Doç. Dr. Merih Taşkaya, Mizah Zirvesi oturumu öncesinde yaptığı açılış konuşmasında...
   
 
Mizah Zirvesinde "Mizah Derken" oturumundan...      
 
 
Salonu dolduran izleyicilerden bir kesit...
 
 
Mizah Zirvesi sonrasında alkolsüz şarap verilen kokteylde(!) Umur Bugay ve Cihan Demirci...
 
Mizah Zirvesi süresince kıpırdamadan duran "Düşünen Adam"ımız!..
 
Dr. Şenol Bezci'nin sunumu sırasında...
 
... Ve 49. Altın Portakal Film Festivalinin ödül töreni sonrasında, Porto Bello Otelde verilen partiden bir an... (MİZAHHABER)
 

14 Ekim 2012 Pazar

SEMİH POROY ARKADAŞIMIZA BİR KEZ DAHA "GEÇMİŞ OLSUN"

Karikatürist Semih Poroy bir kaç ay önce diğer gözünden bir ameliyat geçirmişti. 12 Ekim Cuma günü de diğer gözünden ameliyat oldu. Bizimle paylaştığı fotoğraflardan üstteki ameliyattan hemen sonra, alttaki ise ise bir kaç saat sonra çekilmiş. Sevgili Semih Poroy arkadaşımıza bir kez daha çok geçmiş olsun diyor, sağlıklı günler diliyoruz.

“ZİHNİ SİNİR” İZMİR'DE NEŞE VE KARİKATÜR MÜZESİNDE...


Karikatürist İrfan Sayar’ın “Zihni Sinir Proceleri” sergisi Konak Belediyesi Neşe ve Karikatür Müzesinde açıldı. Sayar'ın, Gırgır Dergisine karikatür çizerken başlattığı (30 Ocak 1977), “Zihni Sinir” tiplemesi ve projelerini daha sonra Hıbır Dergisinde sürdürdü. Başta TÜBİTAK ve İletişim Yayınlarından olmak üzere bir çok kitabı da yayınlandı.

Birbirinden ilginç üç boyutlu karikatürlerin bulunduğu sergi açılışında İzmirli çizerler İrfan Sayar’ı yalnız bırakmadı. İlk günde büyük ilgi gören sergi, İzmir’de ilk kez açıldı. Serginin kitabı gelen ziyaretçilere dağıtılırken, Sayar’dan imzalatma keyfini yaşadı.
TAN ORAL'DAN HASTANEDE
KARİKATÜR SERGİSİ

Tan Oral'dan ilginç bir karikatür sergisi...Tan Oral 16 Ekim-1 Kasım arasında Sen Jorj Avusturya Hastanesinde "Geçmiş Olsun" başlıklı bir karikatür sergisi açıyor. Serginin açılışı 16 Kasım Salı günü saat:17.30'da Galata'daki Hastanede...
FERİDUN DEMİR ÇİZİYOR